Denizyaka Mahallesi’nde, 1999 yılında devlet tarafından kayyum atandıktan sonra bekçilik görevine getirilen Gökçe, arazinin atıl kalmasından rahatsız olarak harekete geçti. Gökçe, “Bu araziyi değerlendirmek istedik” diyerek eşiyle birlikte çorak topraklara hayat verme fikriyle yola çıktı. Araziye ne ekilebileceğini araştırırken, toprak yapısının deniz börülcesi üretimine uygun olduğunu öğrendi.
Mustafa Gökçe, yaklaşık 7 yıl önce Mersin’den getirdiği beş kök deniz börülcesi ile deneme sürecine başladı. İlk başta az miktarda yapılan üretim, zamanla artarak şu an 500 dönümlük ekim alanında yıllık 3 tonluk bir seviyeye ulaştı. Gökçe, bu süreçte, “İlk başta 1 kilo, sonra 100, 200, 300 kilo derken şu an 3 tonluk bir üretime ulaştım” dedi.
Deniz börülcesi, bu yıl kuraklık nedeniyle eylülde hasat edildi. Gökçe, başlangıçta balık restoranlarına tanıtım amaçlı ücretsiz olarak verdiği deniz börülcesinin, bugün iç piyasada büyük ilgi gördüğünü belirtti. “Hiçbir kimyasal ve gübre kullanmıyorum. Doğal olarak yetiştiriyorum” diyerek doğal tarıma verdiği önemi vurguladı.
Gökçe, şu anda ağırlıklı olarak balık restoranları, hal ve pazarcılara satış yaptığını, talep artışı nedeniyle bazen bu taleplere yetişemediğini aktardı. Üretim kapasitesini artırmayı planlayan Gökçe, hedefinin “büyük bir salamura tesisi kurup Avrupa’ya ihracat yapmak” olduğunu ifade etti.
Mustafa Gökçe, üretim kapasitesini 3 tondan ilk aşamada 10 tona, ardından 50 ve 100 tona çıkarmayı planlıyor. Bu hedefler, Gökçe’nin azmi ve girişimcilik ruhunun bir yansıması olarak dikkat çekiyor. Manavgat’taki bu başarılı girişim, hem yerel tarıma katkıda bulunuyor hem de bölgenin ekonomik potansiyelini artırıyor.
Yorumlar kapalı.