İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesince, Marmara Cezaevi’nin karşısındaki salonda görülen duruşmada 5 tutuklu sanık, bir kısım tutuksuz sanık ve avukatları hazır bulundu.
Müştekiler, avukatları ve izleyicilerin de katıldığı duruşmaya bazı müştekiler, bulundukları şehirlerdeki adliyelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.
Mahkeme Başkanı, duruşmada aralarında dönemin Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcıları Ahmet Koray Bayraktaroğlu, Ahmet Mithat Şermet, Yasemin Saral ve Ali Rıza Yılmaz, ruhsatta imzası bulunan belediyedeki kamu görevlileri ile İBB itfaiyesi çalışanlarının da aralarında olduğu 13 sanık hakkındaki dosyanın bu dosyayla birleştirilmesine karar verildiğini belirtti.
Tutuksuz sanık Sibel Çelik, savunmasında firmada muhasebeci olarak görev aldığını, olay günü çalışanların satışını yaptıkları ürün hakkında kullanım eğitim vereceğini ve yönlendirmenin eşi Dursun Çelik tarafından gerçekleştirildiğini söyledi.
Tutuksuz sanık Fatma Dörtgül, şirketle alakasının bulunmadığını, gece kulübü işletmesinin sahibi sanık Şahzade Şekergümüş’ün eniştesi olduğunu ve eniştesinin borcu bulunduğu için şirketin kendi üzerine kayıtlı olduğunu savundu.
Şirket çalışanlarını tanımadığını ve toplantılara katılmadığını belirten Dörtgül, şirketten para kazanmadığını, kağıt üzerinde şirket sahibi olduğunu ve tadilatla ilgili bilgisinin bulunmadığını öne sürdü.
Dönemin eski Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı tutuksuz sanık Ahmet Mithat Şermet, 2004-2018 yıllarında belediyede imar müdürü olarak çalıştığını, çalıştığı dönem teknik heyetin kendisine getirilen belgeye çalışanlar “Hazır” dedikleri için vekil olarak imza atmış olabileceğini ileri sürdü.
Çalışmalarında ihmal ve görevi kötüye kullanımın söz konusu olmayacağını savunan Şermet, “Benim imza attığım ruhsat iptal edilmiştir. Konuyla ilgili bir sorumluluğum yoktur. İşletme ruhsatıyla ilgili bilgim yoktur. İşletme böyle bir durumda belediyeden izin alınmak zorundadır. Ben o dönem önüme gelen itfaiye raporlarını okumuyordum. Asaleten görev yapmıyordum. Vekaleten imza attığım evrakı okumadım. Benim imza attığım evrakla ilgili hiçbir yangın çıkmadı, bir olay olmadı.” dedi.
Maktul Cengiz Aksoy’un annesi müşteki Fatma Aksoy, “Oğlumu gece işe yolladım. Sabah cenazesi geldi.” dedi.
Olay günü yangını gören müşteki Hasret Uzun, elinde moloz çuvalıyla dışarı çıkmak üzere olduğu esnada yangın çıktığını fark ettiğini söyledi.
Yorumlar kapalı.