Ankara 4. Aile Mahkemesi kararında, davalı babanın boşandıktan sonra eşine 500 TL, kızına ise 400 TL nafaka ödemesine hükmedildiği hatırlatıldı. Davalı babanın ekonomik ve sosyal durum araştırmasına göre emekli olduğu ve aylık 26 bin TL geliri bulunduğu belirtildi.
Türk Medeni Kanunu’nda, “Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyor ise anne ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler” ve “Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür” düzenlemelerinin yer aldığı belirtildi.
Yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür, eğitim gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak şekilde geliri olmayanların yoksul kabul edildiği belirtilerek, davalı babanın kızına 8 bin TL yardım nafakası ödemesine karar verildi.
Ceren A.’nın avukatı Senem Ülküm Yılmazel, çocuk için iştirak nafakasının normalde 18 yaşa kadar ödendiğini; ancak eğitim hayatı devam ediyorsa yaş sınırı olmadığını söyledi.
Av. Senem Ülküm Yılmazel, şunları söyledi:
“Çocuğun bakımı, iaşesi, eğitimi, sağlığı, giderleri için ödenen nafakaya biz iştirak nafakası deriz. Ve bu nafaka çocuk 18 yaşına gelene kadar ödenir. Ancak eğitimi devam ediyorsa çocuğun kendisinin dava açması gerekir. Bizim davada müvekkilim, yurtta kalıyordu, fakat hiçbir geliri yoktu, bir işte de çalışmıyordu, hayatını da idame ettiremiyordu; ama eğitimine devam etmek istiyordu. Bu yüzden yardım nafakası davası açtık.
Davanın da kabulüne karar verildi ve uygun oranda bir nafaka ödenmesini mahkeme kabul etti. Eğer müşterek çocuk eğitimine devam ediyorsa anneye de babaya da bu nedenle dava açabiliyor. Tabii bizim önerimiz dava açması yönünde değil. Keşke anlaşarak olsa. Biz de önce anlaşmak istedik, ancak mümkün olmayınca dava açma yoluna gittik. Davayı kazandıktan sonra baba ödemeye başladı.”
Yorumlar kapalı.