Dil bağı olan çocuklarda “R, L, S, T, Z” gibi harfleri söylemede güçlük yaşanabileceğini belirten Ural, bu durumun emzirme güçlüğü, yetersiz kilo alımı, ağızdan tükürük akması ve konuşma sırasında bazı sesleri çıkaramama gibi belirtilerle kendini gösterebileceğini söyledi.
Dr. Ural, dil bağı tanısının genellikle fizik muayene ile konulduğunu belirterek, çocuğun dil hareketlerinin değerlendirilmesiyle teşhis koyulabildiğini vurguladı. Özellikle 3 yaş sonrası bazı harfleri çıkaramayan çocuklarda bu durumun dikkate alınması gerektiğini belirten Ural, erken teşhisin önemine dikkat çekti.
Dil bağının zamanında tespit edilmesi halinde kısa bir müdahaleyle çözülebileceğini ifade eden Ural, “Bebeklerde emme sorunu varsa ilk günlerde, konuşma öncesi dönemde ise en geç 6’ncı aya kadar müdahale edilmesi önerilir” dedi.
Dil bağı tedavisinde frenotomi adı verilen basit bir işlem uygulanarak dilin serbestleştirilebileceğini belirten Ural, bu operasyonun çoğu zaman kısa sürdüğünü ve anestezi gerektirmediğini söyledi. İşlem sonrası dil egzersizlerinin düzenli yapılmasının önemine de vurgu yaptı.
Dil bağının sadece fiziksel değil, sosyal ve gelişimsel etkileri de olduğunu belirten Dr. Ural, “Zamanında fark edilip müdahale edilmezse, çocukların özgüvenini olumsuz etkileyebilir” dedi.
















Yorumlar kapalı.