Dünya Meteoroloji Örgütü’nün raporuna göre, 2024 yılı, El Nino’nun etkisiyle kayıtlara geçebilir ve tüm zamanların en sıcak yılı olma yolunda ilerliyor. WMO Genel Sekreteri Celeste Saulo, “El Nino etkisi, atmosferdeki ısıyı artıran sera gazları ile birleşerek 2024’ün kayıtlardaki en sıcak yıl olmasına sebep olabilir. La Nina olayının ortaya çıkması, kısa vadeli soğuma etkisi yaratacak olsa da, atmosferdeki mevcut ısınma eğilimini dengelemek için yetersiz kalacak” dedi.
WMO, La Nina şartlarına geçişin olasılığını yüzde 55 olarak tahmin ediyor. Ancak La Nina’nın etkisinin kısa süreli ve zayıf olacağı öngörülüyor. La Nina, deniz yüzeyi sıcaklıklarının normalin altında olduğu bir durumu ifade ederken, El Nino ise sıcaklıkların normalin üzerinde olması durumudur. Bu hava olayları, küresel iklim modellerini etkileyerek sıcaklık, yağış ve rüzgar düzenlerinde büyük değişikliklere yol açmaktadır.
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, beklenen La Nina koşullarının Türkiye’deki kış mevsimi üzerinde etkili olacağını belirtti. Yaşar, “2024 yılında, özellikle Aralık ile Şubat arasında beklenen La Nina etkisi, küresel ölçekte soğuk hava koşullarını tetikleyebilir. Son yıllarda görülen sıcak dönemlerin ardından, doğa kendini dengelemeye çalışacak ve soğuk bir döneme girilecektir. Bu kış, son 60 yılın en soğuk kışlarından biri olacak gibi görünüyor” diye konuştu.
Prof. Dr. Doğan Yaşar, La Nina’nın etkisiyle birlikte, 2024-2025 kışının, son 60 yılın en soğuk kışı olacağını öngörüyor. 2020 ve 2021 yıllarında gözlemlenen kuraklık ve sıcaklık artışlarının ardından, doğanın dengeleme sürecine girdiği ve bu yıl soğuk hava koşullarının daha belirgin hale geleceği ifade ediliyor. “Son yıllarda yaşanan ekstrem hava olayları, artan sıcaklıklar ve kuraklıklar, 2024’ün sert kışını hazırlıyor” diyen Yaşar, küresel iklim değişikliğinin bu durumu daha da pekiştireceğine dikkat çekiyor.
Yorumlar kapalı.