Tanrıkulu, Suriye’deki yeni yönetimin Türkiye’ye ve dünyaya etkilerinin olacağını belirterek şöyle konuştu:
“Suriye, birçok halkın, inancın toplumsal kesimin yaşadığı bir coğrafya ve sınırımızda. Hepimizin akrabaları olan halklar yaşıyor. Diyarbakır ve bölgenin sokaklarında gündem sadece Ankara değil, aynı zamanda Kamışlı’da, Kobine’de, Tel Rıfat’ta, Münbiç’te ne olduğu konusunda yurttaşlarımız son derece ilgilidir. Ankara ve Diyarbakır’daki sorunlar kadar, bölgedeki akrabalarımızın durumunu yakından takip ediyorlar. Tam da bu zamanda başlayan bir süreç var. Adı konulmamış bir süreçtir. Korkudan mı yoksa geçmişten gelen endişelerden mi adı konulmayan görüşmeler var. O görüşmelerin nereye evrileceği belli değil, o nedenle yurttaşlarımızın çoğu, sizler gibi, bizler gibi daha çok temkinli, endişeli ama aynı zamanda umutlu bir bekleyiş içerisindeler. Geçmişteki deneyimlerim, Türkiye’nin Kürt meselesi konusunda söz kurma hakkını bizlere veriyor. Hafızamızda, hem geçmişten bugüne gelen birçok deneyim var. O deneyimlerin bize yansıttıklarıyla bu süreç konusunda daha temkinli, nasıl olması gerektiği konusunda daha birikimli bir pozisyondayız.”
2015’te başlayan sürecin heba edildiğini belirten Tanrıkulu şunları kaydetti:
“2015’te başta Diyarbakır bölgede yaşananları, nasıl kanlı bir sürecin oluştuğunu, nasıl öncesinden daha ağır travmaların oluştuğunu aradan geçen 10 yıl içerisinde biliyoruz. Bu süreçlerin başarısızlıkla sonuçlanmasının bedeli, başta bölge insanlarına olmak üzere maliyeti her zaman çok fazla olmuştur. Her süreçten sonra maliyeti ağır olmuştur. Dolayısıyla bugün başlatılan görüşmelerin evrileceği bir süreç varsa bunun çok doğru biçimde kurgulanması, şeffaf olması ve neyin ne zaman yapılacağı konusunda azami bir mutabakattın sağlanması lazım ki, sonuçta yaşatacağı travma öncekisinden çok daha ağır olmasın. O nedenle geçmişin de verdiği birikimle bu uyarıları Diyarbakır’dan, bu sorunun siyasi, kültürel merkezi olan, herkesin dönüp baktığı Diyarbakır’dan tarihi bir sorumluluk olarak ifade etmek istiyorum.”
CHP olarak henüz bir görüşme trafiği içerisinde olmadıkları ifade eden Tanrıkulu, “Genel Başkanımız Doğu Anadolu’da temaslarda bulunacak. Muhtemelen pazartesi günü MYK’yı toplayacak. Salı günü grup toplantısı var. Gelişmeleri hep birlikte takip edeceğiz. Ama ilke olarak parlamentoda açık bir sürecin yanında olduğunu Genel Başkanımız ifade etti. Ama öncelikle bilgi ve fikir sahibi olmamız gerekiyor. Devlet ne öngörüyor, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin pozisyonu nedir? Demokratikleşme, temel haklar bakımından hangi program var? Bir siyasi partinin ajandasına uygun bir süreç mi yönetilecek yoksa gerçekten Türkiye’nin Kürt meselesi, siyasi partilerin kendi günlük siyasi ajandası dışında ortaklaşacağımız çözüm rotasına girecek mi? Bunları ileriki zamanlarda göreceğiz. Biz yapıcı, diyalogdan yana, yurttaşlarımızın yararına bir süreçten yana tutum alacağız” ifadesini kullandı.
Yasal güvencenin olması gerektiğini belirten Tanrıkulu, “2015 ve sonrasında Adalet ve Kalkınma Partisi’ni yaşattığı tahribatlar var. Kayyum, 2015’ten önce var mıydı? Yoktu. Bunların tümü yasal güvenceye alınması lazım. İlk önce Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 2015’ten sonra yarattığı tahribatların giderilmesi lazım. Başta kayyum olmak üzere. 12 Eylül darbesi dışında bu kadar kitlesel tutuklamanın, üst düzeydeki siyasetçinin tutuklandığı başka bir dönem olmuş mu? Bunları Adalet ve Kalkınma Partisi yarattı. Bunlar 2015’ten sonra yaşananlardır. İlk önce bu tahribatların giderilmesi lazım. Daha dün itibarıyla hepimizin tanıdığı iki insan, birisi Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı, yurt dışı yasağı konuldu. Bir diğeri Sabri Uzun. Eğri oturup, doğru konuşalım. Erdoğan’a laf edenin gözaltına alındığı bir ortamda biz neyi konuşacağız. Meselenin bir de bu tarafı var. Bir demokratik ortam yaratmadan, herkesin konuşmasını engellerseniz, konuşamazlarsa Türkiye’nin Kürt meselesi gibi ağır bir meseleyi nasıl konuşacağız. O yüzden büyük şeyleri söylemek kolay. Bir yerden başlayacaksak, buradan başlayalım. İlk önce o havayı oluşturmamız lazım ki, adım adım bunları konuşabilelim” diye konuştu.
Yorumlar kapalı.