1. Haberler
  2. Gündem
  3. DEM Parti PM sonuç bildirgesi: ‘İlk ve en önemli adımlardan biri Öcalan’a tecridin kaldırılmasıdır’

DEM Parti PM sonuç bildirgesi: ‘İlk ve en önemli adımlardan biri Öcalan’a tecridin kaldırılmasıdır’

featured
service

“Türkiye’de sağlanacak onurlu bir barış Ortadoğu’nun da barışı olacaktır” başlığıyla açıklanan DEM Parti PM bildirgesi şöyle:

21-22 Ekim 2024’te Ankara’da bir araya gelen Parti Meclisimiz, tüm Ortadoğu halklarının hayatları ve gelecekleri açısından ağır sonuçlar doğurarak şiddetlenen savaş koşulları ile Kürt sorununun demokratik çözümü etrafında yürütülen tartışmalar başta olmak üzere ülkede, bölgede ve dünyada yaşanan ekonomik, sosyal, siyasal güncel gelişmeleri değerlendirmiş; yapılan tespitler ışığında politik ve örgütsel hedeflerini belirleyerek mücadele programına ilişkin kararlar almıştır.

Emperyalist kapitalist rekabetin doğasındaki savaş eğiliminin giderek güç ve yaygınlık kazandığı bir dönemden geçiyoruz. Yerel/bölgesel düzeyde ve vekil güçler eliyle süregiden çoklu savaşların yerini büyük güçler arasında doğrudan ve topyekûn karşı karşıya gelişlere bırakma ihtimalinin uç verdiği koşullardan geçilmektedir. Ortadoğu’da rejimlerin ve toplumların geleceğini şekillendirmek üzere saha genişleten ve şiddetlenen savaş iklimi, bu gelişmelerin ilk elden sonuçlarından biridir. Kapitalist hegemonik güçlerin hakimiyet mücadelesinin bir veçhesi olan bu güç savaşlarıyla Ortadoğu’da yeni bir düzenin tesis edilmesi istenmektedir. Bu kapsamda Siyonist İsrail rejimi, savaş hukuku başta olmak üzere tüm uluslararası hukuk kurallarını yok sayarak işgalci-sömürgeci saldırganlığını Filistin ve Arap halklarına karşı bir soykırıma dönüştürmüştür. İsrail devletinin Lübnan ve İran’a yönelik saldırılarıyla Lübnan’ın istikrarsızlaştırılmaya ve bölgesel güç dengelerinin İran’a yönelik yeni hamlelerle şekillendirilmeye çalışıldığı bu süreçte, bölgedeki tüm gerilimler tırmanmakta ve gelişmeler olağanüstü bir hız kazanmaktadır.

Türkiye ve Kürdistan bu coğrafyanın ve çoklu denklemin tam ortasında yer almaktadır. Halkların kendi kader ve geleceklerini belirleme haklarını egemenlerin elinden söküp almaya en çok ihtiyaç duydukları şu günlerde, bu potansiyeli açığa çıkaracak olanlar ise ideolojik-politik ufku ve örgütlü gücüyle sömürgeciliğe ve faşizme karşı mücadelenin en önünde yürüyen Kürt halk hareketi başta olmak üzere devrimci hareketler, kadınlar, sosyalistler, ezilenler, yoksullar, emekçiler ve onların ittifaklarıdır.

Rojava, Kuzey ve Doğu Suriye halklarının kazanımlarını yıllardır boğmaya çalışan AKP-MHP iktidarının işgal ettiği bölgelere yerleştirdiği çetelerin tasfiyesi gündemdedir. Güney Kürdistan’a yönelik işgal ve ilhak politikaları ise ciddi bir çıkmazın içine girmiştir. İran’ın savaş çemberine alınmasıyla bölgede yaşayan Kürt halkının belirleyici bir politik özne olarak güç kazanması olasılığını kendi yayılmacı politikaları için handikap ve çıkmaz olarak görmektedir. Kürt halkının kazanımlarının yok edilmesi üzerinden bölgesel güç olma hevesleri berhava olan ve dış politikada yalnızlaşan rejim için bu gelişmeler, iç siyasi dengeleri de ziyadesiyle etkilemektedir.

Uyguladığı yayılmacı ve sömürgeci politikalarla Ortadoğu’daki gelişmelerde denklem dışında kalan AKP-MHP iktidarı, Türkiye halklarını tehlikeli bir politik gerçeklikle yüz yüze bırakmıştır. İzlenen savaş, rant ve talan politikaları bir toplumsal çürüme ve çöküş tehlikesi doğurmuştur. Bir avuç sermayedar dışındaki milyonlar açlık sınırının altında hayatta kalmaya çalışmaktadır. 12 Eylül darbe anayasası bile askıya alınmakta, halkların özgürlük ve yaşam talepleri şiddetle bastırılmaktadır. Toplumsal, ekonomik, ekolojik ve toplumsal cinsiyet alanında yaşanan krizler ve şiddet sarmalı tüm toplumsal kesimleri nefes alamaz noktaya getirmiştir. Cezaevleri işkence merkezlerine dönüşmüş, kadınlara ve çocuklara yönelik suçlar kan dondurucu bir yaygınlık kazanmıştır. Hastaneler ticarethane ve hastalar müşteri haline getirilmiş, yeni doğan bebeklerin dahi can güvenliği kalmamıştır.

İktidarın savaş politikasının bir parçası olarak HDP Kapatma Davası ve Kobanî Kumpas Davası başta olmak üzere demokratik siyasete çok yönlü ve süreğen saldırılar gerçekleştirilmiştir. Ancak tüm bunlara rağmen, yerel seçimlerde de ortaya çıktığı üzere, partimizin 3. yol hattıyla siyasal alandaki kurucu ve belirleyici rolünün güçlenmesi ve halkların umudu ve seçeneği olmaya devam etmesi AKP-MHP iktidarının hegemonyasını zayıflatmıştır.

Bahçeli’nin açıklamaları ve müzakere zemini

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
DEM Parti PM sonuç bildirgesi: ‘İlk ve en önemli adımlardan biri Öcalan’a tecridin kaldırılmasıdır’
Yorum Yap

You Can Subscribe To Our Newsletter Completely Free

Don't miss the opportunity to be informed about new news and start your free e-mail subscription now.

Yorumlar kapalı.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Ankara Gündem Son Dakika Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Sosyal Medyada Biz