Başından geçenleri anlatan Semra Engin, “15 Temmuz’da eşimle beraber halk plajına girdik. O gün sabahtan itibaren sahilde çok jet ski vardı, yakınımızdan geçiyorlardı, dubalara yaklaşıyorlardı. Kendilerini defalarca uyardık. Hatta bazı jet skilerde gürültülü şekilde müzik sesleri geliyordu” dedi.
Semra Engin, saat 18.30 sıralarında eşiyle denize girdiğini ve dubalara yakın noktada ilerlediklerini belirterek, “Rahatsızlığım sebebiyle sırt üstü yüzmem gerekiyordu. Soluma ve sağıma baktım, yüzdüm. 5-6 kulaç attıktan sonra tekrar soluma ve sağıma baktığımda jet ski yoktu. Ondan cesaret alarak biraz daha ilerledim ve jet ski kazasıyla denk geldim. Suyun içine girdiğimde gözlerim açık, etrafım kan içindeydi. Canımın acıdığını hissettim. Sol elimi kafama koyduğum ve tutarak sırt üstü sağ elimle de destek alarak yukarıya çıktım” diye konuştu.
Sudan çıktığı sırada kendisine çarpan jet skini gördüğünü ifade eden Engin, “2 kişilerdi. Biri 19-22, diğeri de 27-32 yaşları arasındaydı. Geniş omuzlu, yuvarlak suratlı esmer, kilolu beyefendi jet skisinden indi. Yanındaki genç de indi ama o beni kanlar içinde görünce bakamadı. Siyah büyük bir jet skiydi. Altında beyaz renk vardı. Olayın şokuyla jet skide yazanları tam okuyamadım ama beyefendiye çok dikkatli baktım ama ‘İsminiz nedir?’ diye soramadım. ‘Bana niye çarptınız. Dubaların yakınından geçiriyorsunuz’ diye bağırmaya başladım. Sol elini kaldırarak, ‘Kime şikayet edersen et’ dedi. Küfrünü etti, jet skisine bindi ve beni orada bırakıp gitti” şeklinde konuştu.
Engin, şahsın hala bulunamadığını söyleyerek, “Ben bu şahsın bulunmasını istiyorum. Ben o gün suyun içinden çıkabildim. Benim canım yandı. 6 zımba dikiş atıldı. Sol gözümde düşme oluşuyor. Doktor iyileşemezsem ameliyat olacağımı söyledi. Zımba dikişlerimin çok mükemmel olmadığını da biliyorum, saçlarım kesildi. Benim canım yandı, başkalarının da canı yanmasın” ifadelerini kullandı.
Yorumlar kapalı.