Araştırma platformu, üniversitelerin ilgili birimlerinden 100 bilim insanı, araştırmacı ve bursiyerlerle oluşturulan 90 kişilik bir ekip tarafından yönetiliyor. Yaklaşık 10 aydır devam eden çalışmalar kapsamında, 19 ayrı noktada 128 diri fay hattı tespit edildi. Türkiye Paleosismoloji Araştırmaları Projesi (P/SISMOTÜRK) doğrultusunda yürütülen bu çalışmalar, ülke genelindeki deprem risklerini daha iyi anlamak için kritik öneme sahip.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Genel Jeoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve AFAD Bilimsel Destek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, proje kapsamında Narlı fayında yapılan incelemelerde çarpıcı bulgulara ulaştıklarını açıkladı. 6 Şubat 2023’teki depremler sonucunda Narlı fayının kırılmadığını ve yeni bir fay hattının oluştuğunu belirten Prof. Dr. Sözbilir, “Depremle birlikte fayın hareketinin nasıl olduğunu görebiliyoruz. Bu harekete baktığımızda buradaki hareketin Narlı fayının hareketiyle çok fazla uyuşmadığını saptamış durumdayız. Yani farklı bir fay türü niteliğinde bir hareket gerçekleşmiş burada. Dolayısıyla Narlı fayından bağımsız bir fay burası ve bu fay Doğu Anadolu Fayı’na bağlantılı bir fay diye düşünüyoruz” dedi.
TÜBİTAK Başkanı Mandal ve Prof. Dr. Hasan Sözbilir, 6 Şubat 2023’te meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki ilk depremin merkez üssü olan Pazarcık ilçesinde yaptıkları incelemelerle ilgili bilgi verdi. Mandal, “2025 yılının sonuna kadar Türkiye’nin tüm aktif, diri fay hatlarının paleosismolojik haritalarını çıkarmış olacağız ve bu bütün kamuoyuyla paylaşılacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanı’mız Mehmet Fatih Kacır başkanlığında yapılan bir toplantıyla AFAD başkanımızın, MTA başkanımızın, genel müdürümüzün katılımıyla, ilk defa kamunun karar vericileri bir araya geldi. 22 üniversite, 100 araştırmacı ve 90 öğrenci bir araya geldi. Bu ilk kez gerçekleşiyor. Biz en azından bilimsel anlamda bir ders aldık. Bu tüm dünyanın ve ülkemizin gerçeği. Yaşanan iklim değişikliği olaylarıyla beraber bu durum daha fazla tetiklenecek. Deprem sonrasında AFAD’ın ne kadar kuvvetli çalıştığını biliyoruz ama ona ihtiyaç olmayacak şekilde gerekli önlemlerimizi bilimsel temellere dayalı almamız lazım” ifadelerine yer verdi.
Yorumlar kapalı.