Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, ekiplerle birlikte bölgede incelemelerde bulundu.
Arazi çalışmaları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Sözbilir, sistem içindeki ‘ölü faylara’ dikkat çekerek şunları söyledi:
“Sındırgı’nın güneyinde dağlık bölgede daha önce hareket etmemiş fayların varlığını tespit ettik. Bu faylar milyonlarca yıl önce çalışmış ancak son 10 bin yılda hareket etmemişti. Sistem içinde ‘ölü fay’ olarak değerlendiriliyordu. Şimdi bu fayların deprem ürettiğini gözlemledik. Batıdan doğuya doğru uzanan farklı fay parçaları var. Her biri 10-15 kilometre uzunluğunda, bazıları birleştiğinde 45 kilometreye kadar uzanabiliyor.”
Sındırgı’daki iki büyük depremin aynı fay zonu içinde gerçekleştiğini belirten Prof. Dr. Sözbilir, “Bu zonun içinde birbirinden bağımsız deprem üretebilen segmentler var. Önce batıdaki fay kırıldı, 2,5-3 ay sonra 15 kilometre doğusundaki başka bir fay kırıldı. Aynı sistem içinde doğuya doğru devam eden faylar da bulunuyor. Yakın zamanda buna benzer büyüklükte depremler gelişebilir” dedi.
Prof. Dr. Sözbilir, Simav fay zonunun en batısında yer alan Sındırgı fayının güneyinde yeni tespit edilen fayların, dağlık bölgeden ovaya doğru basamak şeklinde dizildiğini de belirterek, “Bu faylar, 750 metrelik yükseklikten 250 metreye kadar kademeli bir şekilde uzanıyor. Aralarında 400-500 metrelik kot farkı bulunan beş farklı basamak yapısı tespit ettik” açıklamalarında bulundu.














