40 bin konutlu Nizip’te yalnızca Furkan Apartmanı yıkıldı. 51 kişinin öldüğü binada, 1+1 kaçak 10 dairede yaşayan Suriyelilerin akıbeti ise bilinmiyor. Depremden başlatılan soruşturma sürecinde, bilirkişi raporu mahkemeye sunulmadan önce müteahhitler kaçtı. Karar duruşması öncesinde görüştüğümüz Özlem Taşdemir, iki kızıyla birlikte eşini depremde kaybetti. Taşdemir binanın yıkılmasıyla ilgili, “Bina eskiydi ancak daha eski evler vardı. Hasar görmesine rağmen onlar yıkılmadı. Bizim binanın yıkılma nedeni, kolon kesilmesi, kaçak teras ve kaçak dairelerin oluşturulması. Bilirkişi raporuna da yansıdı. Biz de ona göre konuşuyoruz” dedi.
Hazırlanan bilirkişi raporuna göre binanın projesinde 55 kolon yapılması gerekiyordu ancak müteahhitler 5 kolon eksik yapmış. Bu nedenle asli kusurlu olarak savcılık makamı bilinçli taksirle ölüme neden olma suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası istiyor. Ancak her iki sanık da şu an kaçak. Avukatları Prof. Dr. Ersan Şen ise müvekkillerinin tutuklanmama garantisi verilmesi durumunda mahkemeye getireceğini belirtti. Bilirkişi raporunda ayrıca, “Heyetimizce yıkılan binanın yıkılmasının sebebinin, binanın Akpek Sokak’a bakan cephesi bir iç aksta yer alan ortadaki S-11 kolonunun bodrum katta kesilmiş olması olarak düşünülmekte olup, S-11 kolonu merkezi bir kolon olması hesabı ile özellikle bodrum katta kesilmesinin binanın yıkımına neden olduğu heyetimizce kanaat edilmiştir” denildi.
Furkan Apartmanı’nda 19 yaşındaki oğlunu kaybeden Seçkin Şahin ise davanın önemiyle ilgili şunları söyledi: “Deprem davaları içerisinde ilk karara ulaşacak dava bu. Çoğu binanın daha iddianamesi yok. 7 celse görüldü, savcı mütalaasını sundu. 19 Temmuz’da karar duruşması olacak. Bu dava diğer deprem davalarını da ilgilendiriyor. Bu açıdan kamuoyunun dikkatini bekliyoruz. Müteahhitler kaçak ve hiç tutuklanmadılar, ifadeleri dahi alınmadı. Avukatı ise Ersan Şen. Bina yıkılır yıkılmaz, mobilya dükkanının sahipleri alındı. Sanıklar bilinçli taksirle ölüme neden olma suçlamasıyla yargılanıyor. Ancak olası kast olması gerekiyor. Zemin etüdüyle ilgili herhangi bir sıkıntı yok. Sıkıntı, bir ve birden fazla kolon kesilmesi. Bina dönerek arka tarafa yıkıldı. Zemin ve asma katlarda kolonlar var.”
İlk bilirkişi raporunun Antep Üniversitesi’nden gelen heyetle çıktığını hatırlatan Şahin, “Hocalar enkazın üstüne çıkıp, ‘burada kolon yok’ dediler. Garaj katına kadar inince kendilerinin çağrılmasını istediler, ancak çağrılmadılar. Neden olduğunu bilmiyoruz. Bu delil karartmadır. Karşı tarafın avukatları, kolon kesiği raporu çıkınca itiraz ettiler. Müteahhiti suçladılar. Devreye Ersan Şen girdi. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden tekrar rapor istendi. Ancak yerinde inceleme yapılmadı. İlk bilirkişi raporunu ve fotoğrafları istediler. Müteahhit projede 55 kolon göstermiş, 50 tane yapmış. İki tanesini de kaydırmış, projeye uymamış.”
Furkan Apartmanı ile ilgili en ilginç detaylardan biri ise kaçak yapılan 1+1 daireler ile binada yaşayanların giriş kapılarının farklı sokaklardan olması. Yani aynı apartmanda yaşayan komşuların çoğu birbirini hiç görmüyor ve dairelerin başka bir binaya ait olduğunu düşünüyordu.
Şahin, davaya siyasi baskı yapıldığını ileri sürerek, Öğüt Ailesi’ni sorumlu tuttu. Bu nedenle Furkan Apartmanı’nda ölü sayısının daha fazla olduğunu düşünüyor. Seçkin Şahin, bu kuşkusunu şöyle aktardı: “Belediye kaçak dairelere elektrik, su, doğalgaz verdi. Bilirkişi raporunda asli kusurlu sayıldı. Ancak belediyeden kimse ifadeye dahi çağrılmadı. 1+1 daire yapılmasına müsaade edilmesi Öğüt Ailesi’nin AK Partili olmasından kaynaklanıyor. Kim onlara ne diyecek ki? Kimse bir şey demedi zaten. Bizim apartmanımızda 51 kişiden fazla insan öldü. 10 tane 1+1 daire vardı. Orada Suriyeliler yaşıyordu. Kayıtlı olmadıkları için orada kimlerin öldüğünü bilmiyoruz, açıklanmadı.”
Yorumlar kapalı.