CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve yerine kayyum atanmasına dair soruya Dervişoğlu, “İki türlü değerlendirmeye ihtiyaç var. Bunlardan bir tanesi hukuki değerlendirme, diğeri de siyasi değerlendirmedir. Hukuki tarafından meseleye baktığımızda mevcut belediye başkanıyla ilgili yaklaşık 10 yıldır süren bir tahkikattan bahsediliyor. Bu tahkikat bu kadar uzun sürmeseydi ve iddianamenin hazırlanması, yargı sürecinin başlaması, yargının kararını vermesi belki zamanlama doğru olsaydı, bu zamana kadar gerçekleştirilmişi olacaktı. Ve bugün bu kriz yaşanmamış olacaktı” diye cevap verdi.
“Mesele neden buraya taşındı diye düşünmek gerekiyor. Burada da işin siyasi boyutuyla karşı karşıya kalıyorsunuz” diyen Dervişoğlu, “Bir belediye başkanı var, terörle iltisakından söz ediliyor, bugün 10 yıl önce başlatılmış bir tahkikatın sonucu olarak belediye başkanı tutuklanıyor, belediyeye operasyon yapılıyor. Siyasi tarafından baktığımızda şunu söylüyorum, sanki böyle bir ortam hazırlanmış gibi görünüyor. Böyle bir çalışma yapılsın, önceden böyle bir hazırlık sağlansın zamanı gelince de buna bir hukuki müdahalede bulunarak, bunun siyasi sonuçları üzerinden bir tartışma yaratırız hesabı yaratılmış burada” ifadelerini kullandı.
Belediyelere kayyım atanmasına karşı olduğunu dile getiren Dervişoğlu, şunları söyledi:
“Devleti yönetenlere sesleniyorum, devletin yapması gereken bir iş var ise o işi elbette her alanda yapmalıdır. Ama devlet vatandaşına ve siyasete tuzak kurmaz. Siyasetçi de böyle bir tuzağa düşmez. Ortada tartışılması icap eden birçok konu var. Bu konunun en önemli satır başlarından biri de İYİ Parti’nin bir önceki dönemde yerel seçimlere neden hür ve müstakil girdiğinin de bir ifadesidir bugün tartışılan konular. Bu konuya da tedbirle yaklaşıyoruz.”
“Ben kayyuma nerede olursa olsun karşıyım. Çünkü hukukun sonuna kadar uygulanması lazım. Bir belediye başkanına hangi sebeple olursa olsun görevden alıyorsanız, kanun sizin yol göstericinizdir, kanunla uyarak o sorunların aşılabilmesini temin edebilmek mümkündür. Kayyum Ankara’ya, İstanbul’a falan taşınmamalı. Bunun siyaset zemininde tartışılması bizi farklı sonuçlara doğru götürür. Belediye meclisinin içinden bir üyenin seçimle belediye başkanı görevini sürdürebilmesi mümkünken, bu kayyum meselesinin gündeme getirilmesi başka siyasi tartışmaları da gündemimize taşıyacaktır. Onun için ülkeyi yönetenlerin hassasiyet göstermesi lazım.”
Yorumlar kapalı.