‘Türkiye’de en büyük sıkıntımız sistem sorunudur. Bu sistem haklı, haksız ayırt etmeksizin herkese kötülük getiriyor.’ diyen Dervişoğlu, karar alma mekanizmalarında kurumların değil şahısların belirleyici olduğunu söyledi. ‘Ekonomi bozuluyor mesela Tayyip Erdoğan ‘Muhalefetin yüzünden’ diyor. Muhalefete soruyorsun ‘Tayyip Erdoğan yüzünden’ diyor. Eğer kurumlar ve kurallar işliyor olsa insanların birbirini suçlaması da bu kadar kolay olmayacaktı’ ifadelerini kullandı.
İstanbul’daki gelişmeleri değerlendiren Dervişoğlu, yaşananları bir hukuk sorunu olarak tanımladı. ‘Suçu, suçluyu savunmak falan değil mesele. İşlenmiş bir suç söz konusu olsa o kadar insan toplanmaz. Yani suç için, kimse birini korumak için meydanları doldurmaz. Ama bir adaletsizlik, hukuksuzluk kaygısı varsa, o toplumsal bir infiale sebep olur’ diyen Dervişoğlu, meydanlarda yer alanların sosyoekonomik çeşitliliğine dikkat çekerek, ‘Geleceğinden umudunu kesmiş insanlar. Toprağa düşürdüğü terin karşılığını alamayan çiftçi, asgari ücretle geçinemeyen işçi, tenceresini kaynatamayan emekli, dul, yetim o meydanda’ dedi.
‘İnsan kendini hukukun güvencesinde hissetmiyorsa, biz ne için yaşıyoruz bu ülkede?’ diyen Dervişoğlu, hukuka dair duyulan güvensizliğin tehlikeli bir kırılma yarattığını söyledi. ‘Hiçbir şey yapmadığına eminsin ama davet aldığında korkuyorsun ne çıkacak diye’ ifadesiyle, toplumda yargı süreçlerine karşı duyulan endişeyi aktardı.
İktidara yakın medya organlarının ‘ya bu işin arkasından bir şey çıkarsa’ sorusunu yönelttiğini belirten Dervişoğlu, ‘Ben ne bileyim arkasından bir şey çıkarsa. Ona yargı karar verir. Ama benim en büyük endişem yargının arkasından bir şeyler çıkıyorsa, sıkıntı orada’ dedi.
Siyasi hesaplarla hareket edildiğini savunan Dervişoğlu, ‘Orta yerde bir suç var. Demek ki ‘O suç bırakın işlensin. Ben de bu suçu bir yerde saklayayım. Bana karşı bir şey olursa ilerde bunu göstereyim’ deniliyor. Böyle adalet olur mu? Bu şantajdır. Bu doğrudan doğruya şantajdır’ dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘ailelerinin yüzüne bakamazlar’ sözlerine de tepki gösteren Dervişoğlu, ‘Bu size 2011’deki kaset kumpaslarını hatırlatmıyor mu? Ne demek ailelerin yüzüne bakamazlar?’ ifadesiyle eleştiride bulundu.
Yorumlar kapalı.