WMO’nun yayımladığı uzun vadeli hava tahmin raporuna göre, La Nina’nın özellikle Ekim 2024 ile Şubat 2025 arasında etkisini gösterebileceği tahmin ediliyor. La Nina, okyanus yüzey sıcaklıklarının düşmesiyle birlikte rüzgar, basınç ve yağış sistemlerinde değişikliklere neden olarak küresel iklimi etkileyen önemli bir doğal olay olarak biliniyor.
La Nina, Pasifik Okyanusu’nun merkezi ve doğu ekvatoral bölgelerinde okyanus yüzey sıcaklıklarının belirgin şekilde azalmasıyla ortaya çıkar. Bu olay, okyanus-akış sistemini ve atmosfer dolaşımını etkileyerek rüzgar, basınç ve yağış miktarlarında değişiklikler meydana getirir. WMO tarafından yayımlanan kritik raporda, her La Nina olayının etkilerinin yoğunluk, gidişatı ve diğer iklim faktörleriyle etkileşimlere bağlı olarak farklılık gösterebileceği belirtiliyor. Genellikle La Nina, El Nino’nun aksine tropikal bölgelerde daha serin ve yağışlı hava koşullarına neden olur.
KÜRESEL ISINMAYA ÇOK FAYDASI YOK
WMO Genel Sekreteri Celeste Saulo, La Nina’nın kısa vadeli bir soğuma etkisi yaratabileceğini ancak sera gazlarının atmosferdeki birikimi nedeniyle küresel sıcaklıkların uzun vadeli yükseliş yörüngesinin değişmeyeceğini vurguladı. Saulo, son 9 yılın, 2020-2023 yılları arasında görülen La Nina’ya rağmen en sıcak yıllar arasında yer aldığını belirtti.
Son 3 ay boyunca nötr hava koşullarının hakim olmasına rağmen dünya genelinde yoğun sıcaklıklar ve şiddetli yağışlar gibi aşırı hava olaylarının yaşandığına dikkat çeken Saulo, iklim değişikliğine karşı “Herkes İçin Erken Uyarılar” girişiminin WMO’nun önceliklerinden biri olmaya devam edeceğini söyledi.
Yorumlar kapalı.