Araştırmaya göre, iklim değişikliği ve hava kirliliğinden kaynaklanan ölümlerin büyük kısmı, Güney ve Doğu Asya bölgelerinde yaşanacak. Bu bölgelerdeki yoğun hava kirliliği ve yaşlanan nüfus, ölüm oranlarının yükselmesine neden olacak başlıca etkenler arasında yer alıyor. Uzmanlar, bu bölgelerdeki düşük gelirli ve yoğun nüfuslu alanların daha fazla etkileneceğini belirtiyor. Bu bölgelerdeki sağlık sistemlerinin yetersizliği ve hava kalitesinin kötüleşmesi, ölümleri artıracak.
Batı Avrupa, Kuzey Amerika, Avustralasya ve Asya-Pasifik gibi yüksek gelirli bölgelerde ise farklı bir tehlike ortaya çıkacak. Bu bölgelerde, aşırı sıcaklıklara bağlı ölümlerin, hava kirliliğinden kaynaklanan ölümleri geçmesi bekleniyor. Özellikle ABD, İngiltere, Fransa, Japonya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerde bu eğilimin şimdiden başladığı vurgulanıyor. Yüksek sıcaklıklar ve daha sık yaşanacak aşırı hava olayları, bu bölgelerde ölüm oranlarını artıracak.
Dr. Andrea Pozzer, araştırma sonuçlarını yorumlarken, 2000 yılında aşırı sıcaklıklar ve soğuk hava nedeniyle yılda 1,6 milyon kişinin hayatını kaybettiğini belirtti. Ancak, bu sayının 2100 yılına kadar 10,8 milyona çıkması bekleniyor. Bu, yaklaşık yedi katlık bir artış anlamına geliyor. Pozzer, “İklim değişikliği ve hava kirliliği, önlenmediği takdirde, büyük bir felakete yol açacak” diyerek, dünya genelindeki sağlık krizine dikkat çekti.
Uzmanlar, iklim değişikliği ve hava kirliliğiyle mücadelede daha güçlü politikaların hayata geçirilmemesi durumunda, ölümler ve sağlık sorunlarının daha da artacağı konusunda uyarıyor. Bu sorunun özellikle düşük gelirli ülkelerde yaşayanlar için büyük bir tehdit oluşturacağı belirtiliyor. Hava kirliliğini azaltmaya yönelik hızlı ve etkili önlemler almak, bu felaketi önlemek için kritik bir adım olarak öne çıkıyor.
Yorumlar kapalı.