Gökbilimciler, Güneş Sistemi’nin derinliklerinde gizlenmiş, devasa bir sırrı sonunda gün yüzüne çıkardı! Yıllardır süren spekülasyonlar ve heyecan verici teoriler nihayet gerçek oldu. NASA’nın resmi açıklamasıyla birlikte, Neptün’ün ötesinde, Dünya’nın 5 ila 10 katı büyüklüğünde, yeni bir gezegenin varlığı kesinleşti. Bu akıl almaz keşif, evrene bakışımızı temelden değiştirecek bir dönüm noktası olarak kayıtlara geçti.
Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nden Dr. Konstantin Batygin liderliğindeki bir ekip tarafından gerçekleştirilen bu çığır açan keşif, astronomi dünyasını sarstı. Yeni gezegenin varlığı, Neptün ötesinde yer alan, “transneptün cisimleri” (TNO’lar) olarak bilinen minik buzlu cisimlerin hareketlerindeki tuhaflıklar sayesinde ortaya çıkarıldı. Araştırmacılar, TNO’ların yörüngelerindeki beklenmedik sapmaları analiz ederek, bu anormalliklere ancak devasa bir kütlenin yerçekimsel etkisinin neden olabileceğini fark ettiler. Bu kütle, işte o meçhul, dokuzuncu gezegendi!
Bu yeni keşif, 2006 yılında cüce gezegen olarak yeniden sınıflandırılan Plüton ile karıştırılmamalı. Yeni gezegen, Güneş Sistemi’nin tamamen yeni bir üyesi ve Plüton’dan çok daha büyük. Kendi başına, muazzam bir yerçekimi gücüne sahip, devasa bir gök cismi!
Bu devasa gezegenin aşırı uzaklığı ve yörüngesinin eliptik yapısı, onu mevcut teleskoplarla doğrudan gözlemlemeyi neredeyse imkansız kılıyor. Güneş ışığını çok az yansıttığı için de “hayalet gezegen” olarak anılmaya başlandı. Ancak NASA, bu zorluğun üstesinden gelmek için yeni, çok daha güçlü bir teleskop inşa etme hazırlıklarına başladı bile. Amaç, bu gizemli gök cismini yüksek bir kesinlikle gözlemleyebilmek.
Peki, her gök cismi gezegen olarak adlandırılabilir mi? Tabii ki hayır. Bir cismin gezegen olarak kabul edilmesi için belirli kriterlere uyması gerekiyor: Kendi yörüngesini temizlemiş olmalı, yani diğer cisimlerle yörüngesini paylaşmamalı. Ayrıca, kendi yerçekimi sayesinde yuvarlak bir şekle sahip olacak kadar büyük olmalı. Bu kriterler, Plüton’un cüce gezegen olarak yeniden sınıflandırılmasının da gerekçesiydi. Yeni gezegen ise, sahip olduğu devasa kütle ve TNO’lar üzerindeki yerçekimsel etkisiyle, bu kriterleri fazlasıyla karşılıyor.
Yorumlar kapalı.