Semir Yoldaş (Tutuklu, Yapı Denetim Görevlisi): 45 yıllık meslek hayatında 600’e yakın binanın denetimini yaptığını, sadece Ilgım Apartmanı’nın hasar aldığını iddia etti. Yoldaş, “Orası Amik Gölü’ydü, zemin sorunluydu. Depremin ivmesi çok yüksekti, yüzeye yakındı, öngörülemezdi. O bölgenin imara açılması idari sorumluluk. Kronik hastalıklarım var, bel fıtığım tedavi edilmezse kalıcı hasar oluşabilir. İspanya’ya seyahat ettim, kaçsaydım dönmezdim” diyerek tahliyesini talep etti.
Edip Talipoğlu (Tutuksuz, Yapı Denetim Şirketi Müdürü): Binanın projeye uygun yapıldığını savundu. “Demirler makineyle bağlandı, defalarca denetlendi, sorun çıkmadı. Yıkım, depremin şiddeti ve zemin kaynaklı olabilir” dedi.
Salih Zorsu (Tutuksuz, Müteahhit): 20 yıllık inşaat mühendisi olduğunu, projelerin Antakya Belediyesi ve Çevre, Şehircilik Bakanlığı onayından geçtiğini belirtti. “İlk çividen son çiviye kadar oradaydım. Atatürk ve Konya üniversiteleri raporlarına göre demir sağlam, işimizi iyi yaptık. Depremin uzunluğu ve şiddeti yıkıma neden oldu” diye savundu.
Ahmet Tatlı (Tutuksuz, Yapı Denetim Kontrol Elemanı): İnşaatın zemin katındayken askere gittiğini, sonraki aşamalarda görev almadığını iddia etti.
Duruşmaya, yakınlarını kaybeden ve enkazdan kurtulan müştekiler katıldı. Binanın kalitesizliği ve bakım sorunları, ifadelerde öne çıktı:
Mehmet Eğilmez: Üç yakınını kaybettiğini, 16 gün enkazda çalıştığını anlattı. “Binada yaşam boşluğu yoktu, un ufak oldu. Aynı bölgede daha eski binalar ayakta kaldı. Salonda su alan kolon vardı. Depreme uygun olsaydı böyle yıkılmazdı. Hayatım yok oldu, adalet istiyorum” dedi.
10 saat enkazda kalan müşteki: “Her yağmurda daireye su giriyordu. Duvarda çatlaklar, asansör arızalıydı. Depremde bina hediye paketi gibi açıldı, katım zemine düştü” diye konuştu.
Başka bir müşteki: “Deprem büyük, kabul ediyoruz ama bina 10 saniye bile ayakta kalamadı. Üçüncü kattan çıktım, tüm suç deprem mi? Müteahhit Zorsu’yu üç senedir görmedim, su sızıntılarına ilgilenmedi” diyerek isyan etti.
Yorumlar kapalı.