Yüzyıllardır gizemini koruyan, Hollywood filmlerine ilham kaynağı olan Ayasofya’nın yeraltı dünyası artık sır olmaktan çıkıyor! Efsanelere, romanlara ve filmlere konu olan o gizemli tüneller, mezar odaları ve su kanalları, meraklı gözlerin keşfine açılmak için gün sayıyor. Ayasofya’nın altındaki Bizans hazineleri ve kayıp eserler, belki de bu çalışmayla yeniden gün ışığına kavuşacak!
Ayasofya, sadece görkemli mimarisiyle değil, altındaki sırlarla da büyülüyor. Hristiyan aleminin en önemli mabedi olarak inşa edilen bu dev yapı, hem cami hem de müze olarak ziyaretçilerini ağırlarken, altında sakladığı sırlarla da merak uyandırıyordu. İşte o merak uyandıran yeraltı dünyası, artık Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün titiz çalışmalarıyla gün yüzüne çıkıyor.
Ayasofya Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Fırat Diker, yaklaşık bir kilometre uzunluğundaki yeraltı yapılarının temizlik ve restorasyon çalışmalarına başlandığını müjdeledi. Tüneller, mahzenler, mezar odaları ve daha birçok gizli geçidin bulunduğu bu yeraltı dünyası, bir yıl sürecek kapsamlı bir çalışma sonunda ziyaretçilerini ağırlamaya hazırlanıyor.
Bu çalışmalar sadece yeraltı yapılarının temizliğiyle sınırlı kalmayacak. Uzmanlar, Ayasofya’nın derinliklerinde saklı kalan arkeolojik bulguların da gün yüzüne çıkarılacağına dikkat çekiyor. Belki de Bizans İmparatorluğu’nun saklı kalmış hazineleri, belki de Hristiyanlığın önemli eserleri bu çalışmalarla yeniden keşfedilecek.
Ayasofya’nın yeraltı dünyasının keşfi, sadece Ayasofya’ya değil, İstanbul’un derin tarihine de ışık tutacak. Prof. Dr. Diker, bu çalışmalarla hem Ayasofya’nın yeraltı yapılarının bir kısmının ziyarete açılabileceğini hem de önemli tarihi bulguların gün yüzüne çıkarılacağını belirtiyor.
Yorumlar kapalı.