Çoğunlukla Kuzey Afrika ve Hindistan’da bulunan akgünlük ağacı, Türkiye’de İç Anadolu Bölgesi’nde yetiştiriliyor. Boyu 8 metreye kadar ulaşabilen küçük ağaç türü olarak bilinen akgünlük Ağacı son derece sağlam bir yapıya sahiptir. Uzun ömürlü olan bu ağaç gövdesine dokunulduğunda aleorezin denilen reçineye benzer bir madde yaymasıyla dikkat çekmektedir. Bu ağaçtan elde edilen reçine ise bir tür sakız olarak tüketilirken Hindistan’da ise geleneksel ayurvedik tıbbında kullanılmaktadır.
Sağlıklı bir bitki türü olarak bilinen akgünlük sakızı geleneksel tıpta yaygın olarak kullanılıyor. Özellikle mide yaralarını iyileştirici bir etkiye sahip olan akgünlük sakızı balgam söktürücü, kuvvet verici, öksürük giderici olarak kullanılmasının yanı sıra saç hastalıkları, astım ve romatizmal hastalıklarda da etkili oluyor.
1. Cilt sağlığını korur:
Cilt üzerinde birçok faydalı etki sağlayan akgünlük sakızı içerisinde bulundurduğu mineraller, boswellik asit ve antioksidanlar ile birlikte cilt sağlığını korumaktadır. Ayurvedik tıpta deri iltihabı ile birlikte cilt yaralarının tedavisinde uzun yıllardır kullanılan akgünlük sakızı günümüzde de hala geçerliliğini koruyor. Yaşlanmanın etkilerini en aza indiren akgünlük sakızı cilt üzerinde meydana gelen yaşlılık lekelerini de gidermektedir.
2. inflamasyonu önler:
Ağaç içerisinde yer alan boswellik asit ve terpenler ismi verilen bileşenler anti inflamatuar etki ile koruyucu bir görev üstleniyor. Terpenler bazı bitkilerin içerisinde yer alan güçlü koku veren bir akım kimyasala verilen isimdir. Özellikle okaliptüs, fesleğen ve nane gibi bitkilerde bulunan Bu içerik güçlü aromaları ile birlikte sivrisinek ve böcekleri kendinden uzak tutmaya yarıyor. İnsan vücudunda tıpta aynı işlevi gerçekleştiren akgünlük sakızı serbest radikallerin zararlarına karşı önlem amaçlı kullanılıyor.
