Hürriyet gazetesindeki köşesinde yazan Ortaylı, “Baştan ayağa lüks restoranlar, Kılıç Ali Paşa Camii ve Nusretiye’ye bile zarar veriyor” diyen Ortaylı, “Alımlı restoranlar, kafeşantanların bulunmasına kimse itiraz edemez ama bütün sahilin birbirine benzeyen blok binalarla dolu olması bence isabetli bir karar değil” eleştirisinde bulundu.
“En azından Kılıç Ali Paşa ve Nusretiye gibi camilerin yarattığı profili önlemekten vazgeçebilirlerdi” diye tepki gösteren Ortaylı, “Ondan bile vazgeçtik, kıyının bir köşesine sığınıp etrafı seyredecek gençleri, talebeleri, orta şeker insanları sıkıntıya soktular. Bu yetmezmiş gibi o dar alanın önüne bile bir nehir ziyafet gemisi monte edildi (izni veren Türkiye Denizcilik İşletmeleri). Bu meseledeki en büyük rezalet bu lokanta gemisini işleten şirketin bir de rıhtımı kendine ‘özel’ diye ayırması, halkın geçişini engellemesi. Bu haydutlukların bitmesi lazım, böyle bir hukukî statü yok. Aslında bütün Galataport’ta yani Karaköy’den Tophane’ye kıyının açık olması lazım. İnsanlar orada oturabilmeli, gezebilmeli çünkü İstanbul’da gezinti yeri yok” ifadelerini kullandı.
Ortaylı, “Kıyıları mümkün mertebe halkın gezebilmesine açmalıyız. Galataport bunun istisnası olamaz. Aynı şekilde Peninsula İstanbul Hotel’in halkın geçişini engelleyecek şekilde otelin önünü kapatma yetkisi yoktur. Böyle bir kanun yok, dikkatinizi çekiyorum. İş bununla bitmiyor. Beyoğlu Belediyesi’nin ve bütün belediyelerin gayrete devam etmesini temenni ediyoruz” görüşünü belirtti.
Öte yandan Ortaylı, Beyoğlu Belediyesi’nin yeni başkanı İnan Güney’i de tebrik etti; “Gelir gelmez isabetli bir iş yaptı, geminin kıyaya yanaşmasını menetti. Belediye diye buna denir. Ancak umarım Ege ve Akdeniz kıyılarındaki CHP belediyeleri de aynı pehlivanlığı gösterir” dedi.
Yorumlar kapalı.