İmamoğlu, “Kalkmış sözüm ona bir din görevlisi, sözüm ona bilmem hangi derneğin başkanı olan bir imam, ‘Efendim, Büyükşehir Belediye Başkanı’na, -yani benim yaptığım bu davete- kurbanlarınızı bağışlayıp, kurbanınızı murdar etmeyin’ demiş. Bunlara gülelim. Bunların nesli tükendi, az kaldı artık. Senin söylediğin o söze, bu millet ancak güler. Seni adam yerine bile koymaz. Dava açtım, takip de ediyorum” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu’nun açıklamaları şöyle;
“Biz ne demiştik? Bu şehrin çocukları, gençleri, bebekleri, anneleri, babaları, amcaları, teyzeleri huzurlu olacak. Yok zamanda, yoksul zamanda yanınızda olacağız. Onun için Kent Lokantası açıyoruz. Onun için Anne Kart dağıtıyoruz. Onun için Yenidoğan Bebek Paketi dağıtıyoruz. Onun için Askıda Fatura ve bu tür çalışmalar yapıyoruz. Bakın; Kurban Bayramı yaklaşıyor. Allah kabul etsin. Bayramımız şimdiden mübarek olsun. Yine bayramlaşacağız. 5 yıldır, yüz binlerce insanımıza, belki de yıl boyu evine et girmeyen ailelerimize, sizlerin kurban bağışlarını alarak, pırlanta gibi tesislerde hazırlayıp, temizleyerek, inancımızın bütün kurallarına uygun şekilde keserek, alan eli veren eli görmediği şekilde, İstanbulluların bağışlarıyla, İstanbul’da ihtiyacı olan ailelerin, çocukların, bebelerin boğazından et geçsin diye, bu yoksul zamanda, ekonominin krize boğulduğu ortamda böyle bir bağ kurduk. Böyle güzel olmadı mı? İBB, size ait bir kurum olarak sizin. Her kuruşu sizin, her adımı sizin. Bundan daha güvenilir bir kurum var mı İstanbul’da?
Tekrar bağışlarımızı başlattık. Yine size ait olan İstanbul Vakfı üzerinden bağışlarınıza, daha doğrusu kurban kesmeyle ilgili vekaletinize talibiz. Vekaletini verenler, hali vakti yerinde olanlar, kurban kesenler, vekaletini bize verdikleri takdirde, biz, o kesilen kurbanların etlerini kavrulmuş şekliyle, hatta onun faydalı olan suyunu, her şeyini değerlendirerek, İstanbul’un vatandaşlarına ulaştıracağız. Yanımızda olmaya var mıyız? Sizler de İstanbulluların yanında olacaksınız, yüz binlerce insana et dağıtmaya devam edeceğiz.
Bugünlerde bazı meczuplar çıkar. Kalkmış sözüm ona bir din görevlisi, sözüm ona bilmem hangi derneğin, ismini de söylemeyeceğim şimdi, o kurumun içinde iyi insanlar vardır, ama onun da başkanı olan bir imam, ‘Efendim, Büyükşehir Belediye Başkanı’na, -yani benim yaptığım bu davete- kurbanlarınızı bağışlayıp, kurbanınızı murdar etmeyin’ demiş. Bunlara gülelim. Bunlar az kaldı. Bunların nesli tükendi, az kaldı artık. Farkında mısınız, itibarı kalmadı bunların. Onu diyenin aklından şüphe ederim. Onu diyeni, elbette Allah’a havale ederim. Başka bir şey yapmam. Allah ıslah etsin. Ama şunu söyleyeyim. Senin söylediğin o söze, bu millet ancak güler. Seni adam yerine bile koymaz. Hakkında dava açıldı. Dava açtım, takip de ediyorum.
Yorumlar kapalı.