İmamoğlu, konuşmasında Kara Harp Okulu’ndaki mezuniyet töreninin ardından teğmenlerin “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganlarıyla ant içmesine ilişkin tartışmalara değindi.
İmamoğlu, “Gençlerimizin güvenle bilime, akla, sanata odaklandığı bir ülke vadetmeliyiz. Neredeyse hiçbir meseleyi kafalarının arkasında bir ajanda olmadan tartışamadığımız günleri yaşıyoruz. Üzüntüyle ifade ediyorum; her olaydan siyasi rant sağlama çabası ve bu çabayla masaya oturmanın ilk kuralı olarak davranmayı esefle izliyorum. Sanki ülkemizde bütün sıkıntılar bitmiş, her meseleyi halletmişiz ve hiçbir sorunumuz yokmuş gibi Harbiye’nin pırıl pırıl mezunlarıyla uğraşmayı bir mesele kabul ederek bunu üzerinden dahi siyasi rant elde etme aklını üzülerek dinliyorum.” dedi.
“Bu tür tutum ve tavırların ne kadar kötü olduğunu hiç hesaba katmıyorlar mı diye düşünüyorum” diyen İmamoğlu, “Özellikle seçilmiş bir toplantıda milleti birbirinden ayrıştırma gayreti içerisinde ve o toplantıda kullanılan dil ile insanları tehdit eden anlayışı kınıyorum. Biz bu anlayışın karşısındayız. Özellikle seçilmiş o toplantıda, olaydan 8 gün sonra sönmüş bir ateş harlanmak isteniyor. Sizin derdiniz ne? Bu milleti kavga ettirmeden bir gün geçirtmeyecek misiniz? İnsanlar kucaklaşacak diye ödü kopuyor bunların. Kendi partilerinde dahi uzlaşamadıkları bir konuda bu kadar sert bir tavır takınılmasını anlamak mümkün değil. Gençler ne yapmış? En mutlu günlerinde ebedi Başkomutana teşekkür ediyorlar, bunun nesi suç? Bizim anlayışımızda ‘Siyaseti kışladan uzak tutacaksın’ deriz. Orası ortak değerlerin yeridir. Bilmeyenlere söyleyelim, 86 milyonun ortak değeridir Mustafa Kemal Atatürk. Buradan teğmenlere sesleniyorum; ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ demeye devam edin. Darbeymiş, menfaatmiş… Hadi oradan”
Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi’nin Türkiye’yi ziyaret ederek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesini değerlendiren İmamoğlu şunları söyledi:
“Bu millet sizin kararlarınızın ne sıklıkla değiştiğini biliyor. Kararlarınız taban tabana zıt hale geliyor. 2019’da ‘Katil Sisi’ diyorlardı. Bana da Sisi denildi. Şimdi ne oldu? ‘Kardeşim Sisi’. Bana da ‘kardeşim’ denilmesini beklerim. Biz tutarlı duruşu temsil etmeye devam edeceğiz. Onlar bu tür zıtlıklarıyla tarihe geçsin. Vatandaşına karşı had bildiren değil, vatandaşına karşı haddini bilen yönetici olmaktır Cumhuriyet’in yöneticisi olmak. Tek hedef var, bu memlekete, en güçlü cumhuriyetin, demokrasinin ve özgürlüğün hissedildiği, o eşit hissedarlığın hissedildiği günleri hediye etmek. Yan yana durarak aramıza nifak sokmalarına izin vermeyeceğiz. Ben bu yolculukta en çok çalışmaya niyet eden bir neferim. Göreceksiniz hep birlikte başaracağız.”
Yorumlar kapalı.