Bu oyunlar, 12+, 13+ ve 14+ gibi yaş gruplarına yönelik internet üzerinden de satışa sunuluyor. Çeşitli başlıklarda sunulan ve gerçek dava dosyalarını andıran cinayet oyunlarının içeriğinde; cinayet olaylarına ilişkin şüphelilerin sorgu kayıtları, ipuçları, olay yeri fotoğrafları, mesajlaşmalar, otopsi raporları, sözde intihar mektubu gibi çok sayıda kurgusal belge bulunuyor. Her yaştan çocuğun girdiği ve görebileceği mağazalarda satışı yapılan bu oyunlar, yoğun ilgi görüyor. Bir oyuncakçı mağazası yetkilisi, özellikle 18 yaş altı gençlerin bu oyunlara talebinde artış olduğunu, satışının son dönemde arttığını söyledi.
Antalya Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı, Avukat Serap Ertuğrul, 18 yaşını doldurmamış herkesin çocuk olduğunu, çocukların da her türlü şiddet, ihmal ve istismardan korunması gerektiğini söyledi. Ertuğrul, şiddet içeren ve teşvik eden oyunların çocuklar noktasında piyasaya sürülmesinin doğru bir yaklaşım olmadığını kaydetti. Özellikle suça sürüklenen çocukların yoğun tartışıldığı bir dönem yaşandığına dikkati çeken Serap Ertuğrul, “13-14 yaş grubuna, içinde şiddet üyesi barındıran oyunların, özellikle çocuklara yönelik oyuncakların yer aldığı mağazalarda satılması tabii ki ciddi bir problem. Bununla ilgili verileri topladıktan sonra yasal işlemleri de baro olarak başlatacağız. Çocuklara yönelik yayınların mutlaka izinle olması gerekiyor. Bu oyun olarak piyasaya sürülmüşse, çocukların yaş ve gelişimleri gözetilerek gerekli süreçler yürütüldükten sonra olması gerekiyor. Nasıl çocuklar için şiddet içeren filmler zararlı diyorsak, şiddet içeren ya da şiddeti öğrenmelerini sağlayacak oyunlar da zararlı. Bu tür yayınların da mutlaka araştırılması, takip edilmesi ve önüne geçilmesi gerekir” dedi.
Bu oyunlarda cinayet ve şiddetin sıradanlaştırıldığını kaydeden Ertuğrul, “Yetişkinler için bile çok sakıncalı olabilecek bu oyunların çocuklar için piyasaya sürülüyor olması çok vahim bir durum. Çoğu zaman bunlar ceza dosyalarında gördüğümüz birtakım şeyler ama dediğim gibi yetişkinin bile ruh sağlığını bozabilecek nitelikte içerikler taşıyor. Çocuğun sağlık, ahlak ve güvenliği, üstün yararını esas alan bir yaklaşım olması lazım. Fakat bu oyunlarda çocukların ne gelişimleri ne de psikolojik durumlarının gözetildiğini düşünüyorum. Bu açıdan ciddi anlamda sakınca taşıdığına inanıyorum” diye konuştu.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tuba Mutluer ise oyun kapaklarında görülen temaların bile ürpertici olduğunu dile getirerek, ‘Çöpteki Kadın Cesedi’ adlı oyuna dikkati çekti. Doç. Dr. Mutluer “İçinde uygunsuz deliller, bir intihar mektubu var örneğin. ‘Merhaba ben Elif, yaşama sevincimi yitirmiş artık yaşamak istemeyen birisiyim’ gibi, bunlar çok hassas ve çok ağır içerikler. Bir oyunda bu şekilde materyallerin asla bir alet ya da araç olmaması gerekir” dedi.















