Bu bağlamda, “Dünya beş’ten büyüktür” ilkesini bir kez daha hatırlatan Şahin, daha adil ve şeffaf bir uluslararası sisteme duyulan ihtiyacı vurguladı.
Aksi takdirde, mevcut sistemin devam etmesi durumunda “Üçüncü dünya savaşını yaşayan nesil biz olacağız” dedi.
Şahin, savaşlar, yoksulluk ve iklim değişikliği gibi küresel sorunların milyonlarca insanı yerinden ettiğini, ancak Birleşmiş Milletler sisteminin bu sorunlara kalıcı çözümler üretemediğini belirterek, yeni bir dünya düzeninin kurulmasının zorunlu olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin Suriye’deki rolüne de değinen Şahin, Suriye’nin barış, bütünlük ve istikrarı konusunda Türkiye’nin tarihi bir sorumluluk taşıdığını söyledi.
“Suriye, Suriyelilerin olmalıdır. Hiçbir emperyalist aklın Suriye’nin bütünlüğünü parçalamasına müsaade edilmemelidir” diyen Şahin, Türkiye’nin bu süreçte üzerindeki sorumlulukları yerine getirmeye devam edeceğini belirtti.
Rusya-Ukrayna savaşına da değinen Şahin, bu savaşın bölgesel ve küresel istikrarsızlığa yol açtığını belirterek, “Savaşın kazananı, barışın ise kaybedeni olmaz. Bu savaşı bitirmek ve tarafları kalıcı bir barış masasında buluşturmak en çok da Türkiye’ye yakışır” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin bu süreçte barışçıl bir rol üstlenmesi gerektiğinin altını çizen Şahin, ülkesinin diplomatik çözüm için daha fazla sorumluluk taşıması gerektiğini ifade etti.
Avrupa Birliği üyelik sürecine de değinen Şahin, bu sürecin sadece stratejik bir hedef değil, aynı zamanda barış, istikrar ve refah için önemli bir fırsat olduğunu söyledi.
Yorumlar kapalı.