Diğer barajların doluluk durumları ise şöyle:
Balçova Barajı yüzde 14.86, Gördes Barajı yüzde 2.89, Ürkmez Barajı yüzde 9.79, Güzelhisar Barajı yüzde 66.66, Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı yüzde 9.79
Barajlardaki bu kritik seviye tedirgin ederken, Deniz Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar, “Bu seviyelerden korkmalıyız” dedi. Su seviyesinin 2008 yılından bu tarafa en düşük seviyeye gerilediğini ifade eden Yaşar, “Yüzde 15 seviyesi İzmir için çok düşük ve korkmalıyız. Su kesintileri yapılabilir, normaldir ama bunu siyasileştirmemeliyiz. Biz suyumuzun yüzde 30’u gibi bir kısmını Tahtalı Barajından sağlıyoruz; yani ciddi bir kısım” ifadelerine yer verdi.
“Yağışlar biraz daha eksik yağmaya devam edecektir; ama sanırım mart ayından sonra rahatlarız” diyen Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir’in su kullanımında büyük yanlışlar olduğunu ileri sürdü.
İzmir’de suyun pahalı olmasının en büyük nedeninin yer altından su alınması olduğunu anlatan Doğan Yaşar, “Bizim yaptığımız çok büyük yanlışlar var; yani İzmir’de su kullanımı gerçekten bilim dışı. 2020’de bütün barajlar doluyken; ‘barajlardan çekin şu suyu. Bırakın kuyuları, yer altı sularını’ dedik; ama yüzde 60 gibi bir su, yüzde 55 gibi bir su yer altından çekildi, şuanda da çekiliyor. Yer altından, daha derinden su almak demek; daha çok enerji demektir, daha çok ağır metal demektir, daha çok para demektir. İzmir’in şuanda Türkiye’de suyu en pahalı kullanan il olma nedeni de budur. Barajlar doluyken, barajdan çekilmelidir su; ama bunu yapmadı belediye. Bugün dünyada baktığınız zaman, gelişmiş ülkelerde yeraltı sularını kullanamazsınız. Cezaları çok ağırdır. İzmir’de, mart ayından sonra belki yüzde 35 olmasa bile ben yüzde 30’lara geçeceğine, bu sayede yazı rahat geçireceğimizi düşünüyorum. Nüfusumuz çok fazla artmaya başladı. Bir sonraki kurak dönemi biz çıkartamayabiliriz” şeklinde konuştu.
Doğan Yaşar, son olarak şöyle devam etti:
Yorumlar kapalı.