Öte yandan projenin boyutu, çevresel etkileriyle birlikte ciddi tartışmaları da beraberinde getirdi Amazon’un inşa edeceği veri merkezlerinin, toplamda 1 milyon konutun enerji tüketimine eşdeğer elektrik çekeceği belirtildi Ayrıca sistemlerin soğutulması için yılda milyonlarca galon suya ihtiyaç duyulacak. Özellikle yer altı su kaynaklarının azalması ve sulak alanların tahribatı, çevre örgütlerinin ve bölge halkının tepkisine neden oldu.
Amazon’un inşaat izni almak için 10 dönümlük bir sulak alanı feda etmeyi planladığı ortaya çıkınca, çevreci gruplar harekete geçti. Hoosier Environmental Council (HEC), Indiana Çevre Yönetimi Dairesi’nin düzenlediği toplantılarda bu alanın korunması gerektiğini savundu. HEC, Amazon’un önerdiği telafi önlemlerini yetersiz bulduğunu belirterek, sulak alan kredilerinin bu tahribatı karşılamayacağını dile getirdi.
Ekolojik kaygıların yanı sıra, Amazon’un 50 yıl boyunca bazı vergi yükümlülüklerinden muaf tutulması da rahatsızlık yarattı. Tarım arazilerinin beton ve çelik yığınlarına dönüşmesi, gürültü, trafik yoğunluğu ve doğal yaşam üzerindeki etkiler, bölge sakinlerinin projeye mesafeli yaklaşmasına yol açtı.
Amazon’un Indiana’daki bu yeni teknoloji üssü, yalnızca yapay zekâ modellerini eğitmekle kalmayacak; aynı zamanda bu sistemlerin dünya genelindeki müşterilere sunulacağı bir merkez işlevi de görecek.
Kısacası, yapay zekâ devriminin kalbi artık Indiana’nın kırsalında atıyor. Ancak bu dönüşüm, yalnızca teknolojik değil, toplumsal ve çevresel bir dönüşümün de başlangıcı olabilir.
Kaynak: ANKA
















Yorumlar kapalı.