“Sayın Yusuf Tekin, eğitim bir inşaat projesi değildir” diyen Kuruoğlu, “Ucuzluk, hız ve keyfî uygulamalarla çocukların geleceği şekillendirilemez. Öğrencinin niteliği değil, “norm kadro” önemli…Öğretmenin emeği değil, “maliyet” öncelikli…” ifadelerini kullandı.
Proje okullarında yaşanan atama krizine de değinen Kuruoğlu, “Proje okullarında yandaşlar ve akrabalar istihdam edilirken; diğer öğretmenler ilçe ilçe resen atamayla dağıtılmak isteniyor. Bugün “proje okuluna geçemedim” diyenler, yarın “resen atandım” diyecek ve sarı sendikalar hâlâ üyelerini sakinleştirmekle meşgul” dedi.
Öğretmenlerin yüzde 55’inin bu düzene hizmet eden sarı sendikalara üye olduğunu ifade eden Kuruoğlu, Sonra dönüp “Bizim hakkımızı neden savunmuyorsunuz?” diye soruyorlar… Cevap net: Siz hakkınızı yanlış ellere teslim ettiniz. Bu zihniyet değişmezse, Her öğretmen resen atamayı, Adaletsizliği, liyakatsizliği, Yoksulluk maaşını ve Sefil bir emekliliği yaşayacak. Ve sarı sendika yöneticileri, o fildişi kulelerinde, o koltuklarda sadece bir basın açıklaması yapacak, bir sosyal medya paylaşımıyla konuyu kapatacaklar” ” ifadelerini kullandı.
Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı “proje okulları”nda atama ve yönetici görevlendirme sonuçları 9 Nisan’da açıklandı.
Atamaların hangi kriterlere göre yapıldığının açıklanmaması ise tartışmalara neden oldu. Bakanlığın atamaları keyfi bir şekilde yaptığını iddia eden sendikalar ise, okullarda keyfi uygulamalara son verilmesi çağrısında bulundu. Sendikalar, MEB ve milli eğitim müdürlükleri önünde gerçekleştirdikleri protestolarla atamaların iptal edilmesini istedi. Proje okullarındaki öğrenciler de öğretmenlerinin gitmemesi için eylem yaptı.
Yorumlar kapalı.