Uzun yıllar ortalaması 72,4 milimetre olan kasım yağışları, bu yıl 61,8 milimetrede kaldı. Geçen yıl ise bölgeye kasım ayında 203,9 milimetre yağış düşmüştü. Özellikle Trakya’nın batısında yüzde 40’ın üzerinde azalma kaydedilirken, Sakarya ve Düzce’de yer yer yüzde 80’e varan artışlar gözlemlendi.
Kasım ayı yağışlarının normaline göre en fazla azaldığı şehir yüzde 71’lik düşüşle Edirne oldu. Bölgedeki yağışlı gün sayısı ise İstanbul, Bursa, Yalova ve Balıkesir çevrelerinde 10-15 gün aralığında, Edirne’de ise 5 günün altında kaydedildi.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, Türkiye genelinde olduğu gibi Marmara Bölgesi’nde de yağışların azaldığını belirtti. Toros, “Marmara Bölgesi’nde kasım yağışlarında uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 15, geçen yıla göre ise yüzde 70 gibi ciddi düşüş yaşandı. Bu durum hem küresel hem de bölgesel ölçekte atmosferik dolaşım sistemlerinin değişimlerinden kaynaklanıyor. Geçen yıl kaydedilen yüksek miktarda yağışın ardından bu yıl yağışların belirgin şekilde azalması, iklim değişikliği ve bölgesel hava hareketlerinin etkilerini ortaya koyuyor. Bu tür değişimler su kaynaklarımız üzerinde ciddi baskılar oluşturuyor.” ifadelerini kullandı.
Özellikle Edirne’nin yağışlardaki azalmadan en fazla etkilenen şehirlerden biri olduğunu vurgulayan Toros, “Edirne’de yağışlar normallerine göre yüzde 71 oranında azaldı. Bu, ciddi kuraklık eğilimine işaret ediyor. Yağışlı gün sayılarındaki azalma ve yağış miktarındaki düşüş, tarım ve su yönetimi açısından risk oluşturuyor. Özellikle Trakya’da sulama ve su tasarrufu yöntemlerinin etkinleştirilmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Toros, iklim değişikliğine bağlı olarak yağış rejimlerinde yaşanan düzensizliklerin, tarım, enerji ve su kaynakları yönetimi açısından önemli sonuçlar doğurduğunu belirtti. “İklim değişikliği, yağışların dağılımını ve miktarını doğrudan etkiliyor. Bazı bölgelerde yağış miktarları artarken, bazı bölgelerde ciddi azalmalar gözlemleniyor. Marmara Bölgesi’ndeki bu dalgalanmalar, tarım, enerji ve su kaynakları yönetimi açısından stratejik planlamalar yapmamız gerektiğini gösteriyor. İklim değişikliğine uyum politikalarının hızla uygulanması ve bireysel ölçekte su tasarrufunun benimsenmesi gerekiyor.” ifadelerini kullanan Toros, yaklaşan kış mevsimindeki yağışların belirleyici önemde olacağını belirtti.
Toros, “Kış aylarında yağış miktarları ve kar yağışının durumu, su kaynaklarımızın geleceği açısından belirleyici olacak. Bu nedenle meteorolojik verileri yakından takip etmek ve kuraklık riskine karşı önlemler almak kritik önem taşıyor.” uyarısında bulundu.
Yorumlar kapalı.