6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler, Türkiye genelinde olduğu gibi Bursa’da da yapı güvenliği konusundaki farkındalığı artırmış, çok sayıda vatandaş oturduğu binanın depreme dayanıklılığını sorgulamaya başlamıştı. Ancak, ilk aylarda büyük ilgi gören karot testi ve bina dayanıklılık incelemelerine yönelik taleplerin giderek azaldığı ve son iki yılda neredeyse hiç başvuru yapılmadığı ortaya çıktı. Depremden hemen sonra BUÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü’ne 300’ü aşkın vatandaş başvuruda bulunmuş ancak süreci tamamlayan olmamıştı.
Bu durumu değerlendiren Doç. Dr. Şenkaya, ekonomik yetersizliklerin ve sürecin resmiyet kazanması durumunda ortaya çıkacak ek maliyetlerin, vatandaşların geri adım atmasına neden olduğunu belirtti. “Özellikle maliyetler nedeniyle birçok kişi süreci tamamlayamıyor. Ancak depremin etkilerini yalnızca yıl dönümlerinde değil, her an göz önünde bulundurmalı ve proaktif adımlar atmalıyız” dedi.
Bursa’nın yer altı yapısının Hatay ile benzerlik gösterdiğini belirten Şenkaya, özellikle Gemlik ve Mudanya’da zemin sıvılaşması riskine dikkat çekti. “Hatay’da yaşanan yıkımın en büyük nedenlerinden biri, bölgenin zemin yapısı ve eski yapı stokunun depreme karşı dayanıksız olmasıydı. Bursa’nın belirli bölgelerinde de benzer riskler mevcut” ifadelerini kullandı.
Kentsel dönüşüm projelerinin uzun vadede etkili olacağını ancak mevcut riskler karşısında hızlı hareket edilmesi gerektiğini belirten Şenkaya, “Öncelikle yerinde güçlendirme çalışmalarına odaklanmalıyız. Kahramanmaraş depremlerinde yerinde güçlendirilmiş binaların önemli bir kısmının ayakta kaldığını gördük. Bu nedenle, kısa vadede depreme karşı hazırlıklı olmanın en etkili yollarından biri mevcut binaları daha sağlam hale getirmek” dedi.
Doç. Dr. Şenkaya, Marmara bölgesinde 7 büyüklüğünde bir depremin gerçekleşme olasılığının yüzde 50’ye yaklaştığını belirtti. “Her an yanı başımızda gerçekleşecek 7 ve üzeri büyüklükte bir depremde, Bursa, Gemlik ve Mudanya büyük hasar görecektir” diyerek uyarıda bulundu.
Yerel yönetimlerin yalnızca önlemleri tartışmak yerine acil eylem planları oluşturması ve uygulamaya geçmesi gerektiğini vurgulayan Şenkaya, “Bugün deprem önlemlerini konuşma değil, hayata geçirme zamanıdır. Marmara’da her geçen gün büyük bir deprem ihtimali artıyor ve bu konuda hazırlıksız yakalanmak büyük bir felakete yol açabilir” şeklinde konuştu.