Cumhuriyet öğretmenleri ve Mustafa Kemal Atatürk’e teşekkür ederek konuşmasına başlayan Doster, cumhuriyet devriminin kadınlar için önemi dikkat çekerek laiklik vurgusu yaptı. Aynı zamanda akademisyen olan Doster, konuşmasını üniversite amfilerindeki gibi akademik bir tonda yapmayarak hayatın içinden örneklerle 8 Mart’a ve kadının önemi değindi.
Kendisinin Karslı olduğunu vurgulayan Doster, bir kız çocuğu olarak ona okuma imkanını Cumhuriyet’in verdiğini vurguladı. Birçok kız çocuğunun okutulmadığına ya da çocuk yaşta gelin olduğuna ilişkin kendi karşılaştığı örnekleri anlatan Doster “Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın var derler ya aslında kadınlar erkeklerin gölgesinde kalıyor” dedi.
Kadınların uğradığı şiddete de değinen Doster, Fransa katıldığı bir sinema etkinliğini ise şu şekilde anlattı: “Fransa’daki bu etkinlikte filmin başında ‘Olay Türkiye’de geçiyor’ diye bir uyarı veriliyor. Apar topar evinin kapısından içeri giren bir kadın elindeki poşetleri tezgahın üzerine bırakarak ceketini dahi çıkartamadan yemek yapmaya başlıyor. O sırada televizyonda kanalları değiştirmekte olan erkek saatini gösteriyor. Kadın ‘yetişmeye çalışıyorsun görmüyor musun’ deyince de kalkıp kadına bir tokat atıyor. Kadın hemen olduğu yere çöküyor çünkü o sırada oynamakta olan bir oğlu var ve görmesini istemiyor. Çocuğunun yanına gidiyor ve çocuk elini kaldırıyor annesine” şeklinde anlattı.
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine ilişkin çarpıcı örneklerde bulunan Doster, konuşmasını kadın dayanışmasına vurgu yaparak bitirdi.
Yorumlar kapalı.