Son iki gün içinde Denizli’de meydana gelen 4 büyüklüğüne yakın depremler, bölgedeki sismik hareketliliğin arttığını gözler önüne serdi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Süleyman Pampal, Pamukkale Fayı’nın kırılma süresini doldurduğunu ve büyük bir depremin her an gerçekleşebileceğini vurguladı. Milliyet gazetesine konuşan Pampal, bu depremlerin öncü sarsıntılar olma ihtimaline dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“1995 Dinar Depremi’nden önce bölgede 3 ila 5 büyüklüğünde 77 sarsıntı yaşandı. Denizli’de de benzer bir senaryo gelişebilir. Ancak her öncü sarsıntı hemen ana şoku getirecek diye bir kural yok. Bu süreç saatler, günler ya da aylar alabilir.”
Denizli’nin deprem tarihi, Pamukkale Fayı’nın ne kadar aktif ve tehlikeli bir fay hattı olduğunu gösteriyor. MS 60 yılında meydana gelen ve büyüklüğü 7.5 olarak kaydedilen bir deprem, bölgedeki Hierapolis ve Laodikya antik kentlerini yıkmıştı. Bunun yanı sıra, 1354, 1703 ve 1717 yıllarında da büyük depremler yaşanmıştı. Prof. Dr. Pampal, bu tarihsel verilerin Pamukkale Fayı’nın tehlikesini gözler önüne serdiğini belirtti.
Hızla gelişen sanayi ve artan şehirleşme ile birlikte Denizli’nin yapı stoku, deprem tehlikesi karşısında büyük bir sorun teşkil ediyor. Alüvyon zemin üzerinde çok katlı ve ağır binaların inşa edilmesinin riskleri artırdığını vurgulayan Pampal, şunları kaydetti:
“Depreme uygun zemin ve yapı ilkesi ihlal ediliyor. Ağır ve çok katlı yapılar inşa ediliyor. Yaşanan depremler bize, ‘Kendim ettim kendim buldum’ dedirtecek türden sonuçlar doğuruyor.”
Yorumlar kapalı.