Cinayetin ucu, 2020’de Adana’da işlenen bir başka cinayete uzandı. “Bayğaralar” isimli organize suç örgütünün 4 yıl önceki lideri Bedirhan Bayğara’nın bir kafede kız arkadaşıyla oturduğu sırada silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybettiği, Bayğara’yı vurduğu iddia edilen kişinin ise Mahir Çoğaç’ın kardeşi Y. Çoğaç olduğu bildirildi.
Mahir Çoğaç’ın cinayetinin, Bedirhan Bayğara’nın öldürülmesiyle bağlantılı olduğu, olayın kan davası uğruna gerçekleştirildiği ileri sürüldü. “Hayalet” lakaplı Y. Çoğaç’ın ise olayın ardından yakalanamadığı iddia edildi. İntikam almak isteyen Bayğaraların, Çoğaç ailesinden kimseye ulaşamadıkları için, öğretmen Mahir Çoğaç’a pusu kurdukları iddia edildi.
Çoğaç’ı vuran şüphelinin 17 yaşındaki D.G. olduğu tespit edildi. Bu sırada B.Y.’nin de gözcülük yaptığı öğrenildi. Cinayetin tetikçisi D.G. ve B.Y., aynı gün Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından İstanbul’da operasyonla yakalandı. Olaya ilişkin gözaltına alınan 11 şüpheliden 8’i tutuklanırken, L.A, A.H, E.B adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Tetikçi D.G.’nin savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı. İfadesinde, B.Y. isimli şahsın aracılığıyla Y.A. ve D.S. ile tanıştığını, arkadaş olduklarını söyleyen D.G., “Benden bu zamana kadar herhangi bir şey istememişlerdi. 23 Haziran’ı 24 Haziran’a bağlayan gece, birlikte ikamet ettiğim B.Y.’yi, Y.A. ve D.S. arayarak bir öldürme işi olduğunu, yapıp yapamayacağımızı sordular. Biz de yapabileceğimizi söyledik. Bunun üzerinde haber beklememizi söyleyerek telefonu kapattılar” dedi.
24 Haziran Pazartesi günü B.Y.’nin telefonu üzerinden kendisiyle iletişime geçildiğini aktaran D.G., “Bize bir şahsı silahla öldüreceğimizi, bunun karşılığında bizi Yunanistan’a alacaklarını, para, araba ve ev vereceklerini söylediler. Zaten bizim ailemizle aramız bozuk olması sebebiyle B.Y. ile birlikte bekar evine çıkmıştık. Orada birlikte yaşıyorduk. Bu teklifi kabul ettik. Ben daha önce böyle bir olaya karışmamıştım. B.Y.’ye kendisine emanet teslim edileceğini söylemeleri üzerine B.Y. evden çıkarak bir yere kadar gitti ancak nereye gittiğini bilmiyorum. Eve döndüğünde yanında telefon, 2 tabanca ve bir miktar para vardı. Bizimle B.Y.’de bulunan telefon üzerinden iletişime geçmeye başladılar. Kartal’da bulunan bir otele gitmemizi ve bize haber verilinceye kadar o otelde konaklamamızı söylediler. Kendi imkanlarımızla otele gittik. Otele gittikten sonra otelden dışarıya hiç çıkmadık. Sadece olay gününden bir gün önce Y.A. bizi arayarak otelin önüne taksi gönderdiğini, bu taksiye binmemizi, olayı gerçekleştireceğimiz yere giderek iyice öğrenmemizi söyledi. Biz de otelin önüne göndermiş olduğu taksiye binerek olay yerine gittik. Keşif yaptıktan sonra otele geri döndük ve o gece hiç uyumadık” diye konuştu.
Yorumlar kapalı.