Melengücceği tatlısının kökeni, Orta Asya’ya dayanmaktadır. 7 asırlık bir geçmişe sahip olan bu tatlı, Manav Türkleri tarafından Akçakoca’ya taşınmış ve burada zamanla geleneksel tarif ve yöntemlerle üretilmeye devam edilmiştir. Yüzyıllar boyunca süregelen bu gelenek, günümüzde de yaşatılmakta ve her Ramazan ayında geleneksel olarak yapılmaktadır.
Akçakoca’da üretilen Melengücceği, aynı istekle Orta Asya Türkleri tarafından yapıldığı gibi, Melen Ovası’nda yetişen mandaların kaymağının pişirilip dartı haline getirilmesiyle başlar. Geleneksel yöntemle, hazırlanan bu malzeme hamurun içerisine konulup minik minik parçalara ayrılarak kızartılır. Yapımında kullanılan fındık ya da ceviz, tatlının lezzetini artırırken, kızartma işleminin ardından şerbetlenerek servis edilir.
Esnaf Fatma Yalçın, Melengücceği tatlısının Akçakoca’daki kadın esnaflar tarafından üretilmeye devam ettiğini belirterek, “Orta Asya’dan gelen Manav Türkleri bu tatlıyı, geleneksel tariflerine sadık kalarak üretmeye devam etmektedir. ‘Güccek’ kelimesi ise küçük anlamına gelir. Biz de tatlıyı küçük küçük yapıyoruz, böylece orijinal formu bozulmadan kalıyor” diyerek tatlının yapım sürecini anlattı.
Melengücceği tatlısının hazırlanışı, oldukça özen gerektiren bir süreçtir. Zuhal Ay, tatlının yapımını şöyle özetliyor: “Öncelikle baklavalık hamuru yoğuruyoruz, ardından bir süre dinlendiriyoruz. Hamur incecik açıldıktan sonra içine dartı dediğimiz özel malzemeyi sürüyoruz. Bu malzemenin içerisine isteğe göre ceviz veya fındık da ekleyebiliyoruz. Sonrasında, hamuru rulo şeklinde sarıp iki parmak büyüklüğünde kesiyoruz ve kızartıyoruz. Kızaran tatlılar şerbetlenerek servis edilmeye hazır hale geliyor.”
















Yorumlar kapalı.