Ulusal ve uluslararası sismoloji merkezlerinin bu depremin doğu-batı uzantılı ve eğim atımlı bir normal faydan kaynaklandığını doğruladığını anlatan Sözbilir, şunları kaydetti:
“Midilli fayının doğu bölümü 12 Haziran 2017’de 6,2 büyüklüğünde bir deprem üretmişti. Bu depremi İzmir şiddetli hissetmiş fakat herhangi bir can ve mal kaybı yaşanmamıştı. Bugünkü deprem ise yine aynı hat üzerinde meydana gelmiştir. Midilli fayının doğu bölümündeki bu deprem, 12 Haziran 2017 depreminin artçısı olarak değerlendirilebilir.”
Midilli fayının İzmir’i etkileyebilecek bir fay olduğuna işaret eden Sözbilir, kenti çevreleyen 100 kilometre çaplı daire içinde 30 civarında diri fayın bulunduğunu, ildeki diri ve potansiyel diri fay sayısının ise 17 olarak bilindiği bilgisini paylaştı.
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünün (MTA) yayımladığı Türkiye Diri Fay Haritası’nda bu fayların işaretli olduğunu vurgulayan Sözbilir, “Dolayısıyla İzmir ve çevresinde yeni aktif fayların bulunduğuna dair görüşlerin doğruluk payı yoktur diye düşünüyorum. Bu haritanın son hali, yakın bir gelecekte yine MTA tarafından kamuoyuna duyurulacaktır. Sonuç olarak İzmir ve yakın çevresinin deprem tehlike düzeyi 2011 yılından beri değişmemiştir.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Sözbilir, özellikle Bornova Ovası ile kıyıda olduğu iddia edilen fayların aktif olma olasılığının ise bulunmadığını savundu.
Yorumlar kapalı.