Nizamettin Kabaiş, geçen yıl kızının üniversite heyecanıyla Van’a gittiğini, ancak üniversite ve yurt yönetiminin ihmalleri nedeniyle bu trajedinin yaşandığını belirtti. “Çok zor bir durum, çok büyük bir acıdır. Keyfi yerindeydi. Üniversiteye güvendik, yurda güvendik, teslim ettik. Onlar sahip çıkmadılar,” diyen Kabaiş, Van 100. Yıl Üniversitesi’nden şikayetçi olduğunu vurguladı. Kızının bedeninde tespit edilen boğaz, sırt ve ayaklarındaki darp izleri ile kırık serçe parmağının cinayet delili olduğunu savunan baba, “İki erkeğe ait DNA vardır, onlar Rojin’e zarar vermiş. Bulaş değil, 109 kişiye baktılar, bulaş değil” diyerek intihar iddialarını kesin bir dille reddetti.
Kabaiş, soruşturmadaki eksikliklere de dikkat çekti: “Rojin’in akciğerinde su yoktur, kulağındaki larvaların analizi yapılmadı. Kaç gün suda kalmış, hangi saatte ölmüş, bunların cevabı gelirse olay çözülür.” Van ve Diyarbakır Baroları da soruşturmanın etkin yürütülmediğini, DNA örneklerinin hangi bölgelerden alındığına dair raporların hala dosyaya eklenmediğini açıklamıştı.
Acının psikolojisini altüst ettiğini ifade eden baba, ilaç tedavisi gördüğünü ve savcının son görüşmede verdiği umutla ayakta durduğunu söyledi: “Savcımız, ‘Fazla ağlama, bir şey bulmuşum, iki kişiden şüpheleniyoruz’ dedi. İnşallah katiller bulunur, en ağır cezayı çekerler. Çünkü biz çok acı çekiyoruz.”
















Yorumlar kapalı.