Borazan, ilk günden itibaren olayda ciddi ihmallerin bulunduğunu vurgulayarak, kaybolduğu andan itibaren arama çalışmalarının yetersiz yapıldığını belirtti. Ayrıca, dosyada yer alan eksik bilgiler ve şüpheli bulgulara dikkat çekerek, savcıların sürece sıradan yaklaşımlarını eleştirdi. Borazan, Rojin’in ölümüne dair net bir açıklama yapılmadığı sürece mücadelenin devam edeceğini ve sorumluluğunu yerine getirebilmek için hukuki yolları sonuna kadar kullanacaklarını ifade etti.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş, 27 Eylül akşamı arkadaşlarına göl kenarına gideceğini söyleyip kaldığı Seyyid Fehim Arvasi Kız Yurdu’ndan ayrıldıktan sonra kayboldu. Cenazesi ise 18 gün sonra kaybolduğu yerden 20 kilometre uzaklıktaki Molla Kasım Mahallesi sahilinde bulundu.
Otopsi raporunda ölüm nedeni “suda boğulma” olarak öne sürülürken, baba Nizamettin Kabaiş, kızının intihar etmediğini belirtti. 14 Kasım’da İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan (ATK) gelen otopsi raporunda, ölüm nedeninin “suda boğulma” olduğu, darp veya cinsel saldırıya ilişkin bir bulgu olmadığı yer alırken, Rojin Kabaiş’in ölüm zamanına ve suda kalma süresine değinilmedi.
Yorumlar kapalı.