Koruma altındaki tarihi yapıları ve konar göçer yaşam tarzının hâlâ sürdürüldüğü yayla, turistlerin de ilgisini çekmeye devam ediyor.
İl Tarım ve Orman Müdürü Seyfettin Baydar, Karabağlar Yaylası’nın kendine özgü jeomorfolojik yapısı, bitki örtüsü ve doğal tarım koşullarıyla Muğla’nın tarımsal kimliğinde önemli bir yere sahip olduğunu belirtti. Yayla kavununun, aroması, kokusu ve dayanıklılığıyla dikkat çektiğini vurgulayan Baydar:
Üretici Muttalip Dural, kavunu ata tohumu ile ürettiklerini belirterek, tohumları dedelerinden miras aldıklarını ve bu geleneği sürdürdüklerini söyledi. Dural ailesine ait 60 dönümlük tarlada hem yazlık hem kışlık kavun yetiştiriliyor.
Hasat sonrasında tarlada kalan küçük kelekler de üreticiler tarafından ziyan edilmiyor. Dural ailesi, bu ürünleri turşuluk ve yemeklik olarak satışa sunarak tüm hasadı ekonomik değere dönüştürüyor.
Yüksek aroması, dayanıklılığı ve kültürel değeriyle Karabağlar yayla kavunu, sadece Muğla’nın değil, Türkiye’nin de dikkat çeken yöresel ürünlerinden biri olma yolunda ilerliyor. Coğrafi işaret süreci tamamlandığında, bu özel ürünün ulusal pazarda daha görünür hale gelmesi ve üreticiye daha fazla ekonomik katkı sağlaması bekleniyor.
“Yayla kavunu şu anda coğrafi işaret alma sürecinde. Sadece çapalama ve boğaz doldurma işlemleriyle, sulama yapılmadan yetiştiriliyor. Ortalama 3-4 kilo ağırlığında, genellikle kışlık olarak tüketilen bir ürün” dedi.
Üretici Habibe Dural ise üretim süreci hakkında şunları paylaştı:
Baydar ayrıca yaylanın kış aylarında kısa süreli sular altında kalmasının toprağın verimliliğine katkı sağladığını ve bunun kavunun tadına da yansıdığını ifade etti.
“Mart sonunda kavunların tüplemesini yapıyor, mayıs ayında dikimini gerçekleştiriyoruz. Yazlık kavunların ilk hasadını ağustos ayında yapıyoruz. Eylül ayında ise Karabağlar Yaylası’na özgü kışlık kavunları topluyoruz. Bunları evde olgunlaştırıp yaklaşık 15 gün sonra satışa sunuyoruz.”















