Seçmenin ciddiye alınmadığı bir seçim süreci oldu! İletişimcilerden yerel seçimlere dair çarpıcı değerlendirme

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Marketing Türkiye’de yer alan habere göre, seçmen kadar siyasilerin de seçim yorgunu olduğu bir sürece hep birlikte tanıklık ediyoruz. Bir tarafta iktidar partisi kitlesini konsolide ederek şehir şehir boy gösteriyor, diğer tarafta muhalefet blokları kimi şehirlerde uzlaşı yoluyla fark yaratmaya çalışıyor. Uzlaşılamayan şehirlerde ise çok cepheli bir rekabet yaşanıyor. Ancak gerçek şu ki; bu seçim, iletişim kampanyaları anlamında geride bıraktıklarımıza hiç benzemiyor. Her yönüyle daha sessiz, daha projesiz ve renksiz geldi yerel seçimler.

Bırakın gündem yaratmayı, sloganıyla tüketicinin zihninde yer eden bir kampanyaya rastlamak bile zor. Nitekim dosyamız kapsamında görüşlerine başvurduğumuz duayen iletişimcilere bile öne çıkan seçim kampanyalarını sorduğumuzda yanıt vermekte zorlanıyorlar.

Sia Insight Genel Müdür ve Kurucu Ortağı Hüseyin Tapınç, “Bu seçim kampanyalardan uzak, hiçbir kampanyanın, hiçbir sloganın ve hiçbir somut vaadin seçmen zihnine kazınmadığı bir seçim olarak tarihe geçecek” diyerek bu tezi destekliyor.

Prof. Dr. Yavuz Odabaşı ise, “Oylarına göz dikilen insanlar” olmak istemeyen seçmenin düşüncesini kelimelere döküyor ve, “Önce insanım, sonra tüketiciyim. Hem akılcıyım hem de duygusalım…” diyor. Prof. Dr. Ferruh Uztuğ, renksiz geçen bu seçim sürecinin baş sorumlusu olarak genel merkezleri ve onların standart kampanya dayatmasını işaret ederken, Markam Danışmanlık Kurucusu Güven Borça “Fark yaratmak isteyen iyi ajanslarla, iletişimcilerle çalışmalı” diyor…

Güven Borça (Markam Danışmanlık Kurucusu)

* Türkiye’de birçok alanda olduğu gibi belediyecilikte de seviye düştü. Bir hedef, strateji koyan, bilimsel yaklaşan yok gibi. “Onu da yaparız, bunu da yaparız abi” türü bir yaklaşım söz konusu. “Çok çalışan başkan” modeli hakim olunca başkanlar da göze batan projeler yapıp bir yandan oy toplarken öbür yandan gelirlerini artırıyor. Oy tercihleri de adaydan çok partiye göre şekilleniyor. Çünkü kimi seçsen sonuç pek fark etmiyor.

* Burada benim tavsiyem, aday oldukları il veya ilçe için stratejik yaklaşımlarla ortaya çıkmaları. Şehir planlaması, markalaşma gibi unsurlar öne çıksa fark yaratılabilir.

* Fark yaratmak isteyenler iyi ajanslarla, iletişimcilerle çalışmalılar öncelikle. Eskiden seçimlerde çok dikkat çeken yaratıcı işler görürdük. Son yıllarda beni etkileyen şeyler görmüyorum. Tanıdığım ünlü/iyi reklamcıların da pek bulaşmadığını görüyorum. Özetle standart çalışmalar devam ediyor. Bu bağlamda partiler üstü ve stratejik hedefler kapsamında yapılan yaratıcı işler fark yaratacaktır. Bu tür kampanyalar ortaya çıkarsa, parti başkanıyla yan yana çekilmiş fotoğraflar ve “Belediyecilik bizim işimiz” türü mesajlardan daha etkili olur.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Seçmenin ciddiye alınmadığı bir seçim süreci oldu! İletişimcilerden yerel seçimlere dair çarpıcı değerlendirme

You Can Subscribe To Our Newsletter Completely Free

Don't miss the opportunity to be informed about new news and start your free e-mail subscription now.
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Sosyal Medyada Biz