Korkmaz, Nahum ailesinin Kıraça Holding’deki yüzde 45’lik hissesini İnan Kıraç’ın isteği üzerine 60 milyon dolara satın aldığını, ancak Kıraç’ın bu borcu geri ödemediğini açıkladı. Bu durum üzerine İnan Kıraç hakkında ihtiyati haciz kararı aldıran Korkmaz, Kıraç’ın bu durumu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şikâyet ettiğini öne sürdü. Korkmaz’ın iddiasına göre, Erdoğan bu konuyu önce Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e, daha sonra ise İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya havale etti.
Korkmaz, Bakan Soylu’nun kendisini Ankara’daki makamına davet ettiğini ve Kıraç’ın borcunu silmesi gerektiğini söylediğini aktardı. Soylu’nun, bu durumu bir “devlet meselesi” olarak nitelendirdiğini belirten Korkmaz, bu talebi reddettiğinde odada gerginlik yaşandığını ifade etti. Korkmaz, “Soylu’ya ‘Kürt olduğum için mi bana böyle davranıyorsunuz’ dediğimde, odadaki bir emniyet müdürü bana karşı çıktı. Konuşma farklı yerlere gitti. Bu sefer ‘Ben Trabzonlu olmadığım için mi benimle böyle konuşuyorsunuz’ dedim. Gerginlik olunca bakanlıktan ayrıldım” şeklinde konuştu.
Ancak, olay burada sona ermedi. Korkmaz, Bakanlıktan ayrıldıktan kısa bir süre sonra yeniden arandığını ve tekrar Bakanlık’a çağrıldığını söyledi. Tekrar gittiğinde Soylu’nun, Kıraç’ın borcunu silmesi gerektiğini yinelediğini belirten Korkmaz, bu durumu kabul etmese de olayın ardından araştırmalar yaptığını ve bunun devletle ilgisi olmadığını öğrendiğini ifade etti.
Korkmaz, Bakan Soylu’nun bu müdahalesinin aslında Erdoğan’a ve İnan Kıraç’a şirin gözükme çabası olduğunu iddia etti. Ayrıca, Soylu’nun Kıraç’ı görüntülü arayarak olayı anlattığını ve bu durumun kendisini hayal kırıklığına uğrattığını belirtti.
Korkmaz, “Ben, İnan Kıraç’a çökmeye çalışmadım, İnan Kıraç bana çökmeye çalıştı” diyerek Kıraç’ın kendisine karşı yürüttüğü bu stratejiyi eleştirdi. Ayrıca, Kıraç’ın kızı İpek Kıraç ile yaşadığı sorunların arkasında da bu durumun olduğunu öne süren Korkmaz, İnan Kıraç’ın vasiyetinin kendi iradesi dışında yönlendirildiğini ima etti.
Yorumlar kapalı.