Avustralya merkezli savunma teknolojisi şirketi DroneShield, yılbaşından bu yana hisse değerini dört katın üzerinde artırarak ülkenin borsada işlem gören en büyük savunma şirketi haline geldi. 2014 yılında iki Amerikalı bilim insanının sivrisinekleri lazerle etkisiz hale getirme fikriyle başlayan girişim, bugün dünyanın en çok talep gören anti-drone sistemlerinden birini üretiyor.
Ukrayna’daki savaş ve Kızıldeniz’de Husi milislerinin ticari gemilere yönelik saldırıları, küçük insansız hava araçlarının (drone) modern savaş alanlarındaki yıkıcı potansiyelini gözler önüne serdi. Bu gelişmeler, DroneShield’in ürünlerine yönelik talebi hızla artırdı.
Şirketin geliştirdiği sistemler arasında sinyal karıştırma (jammer) özellikli “drone gun” ve vücuda takılabilen taşınabilir algılama sensörleri yer alıyor. Ayrıca DroneShield, askeri ve sivil altyapılara entegre edilebilen tespit kitleri de üretiyor. Bu ürünler şu anda Ukrayna cephe hattında kullanılıyor.
DroneShield’in müşterileri arasında askerî kurumlar, havaalanları, cezaevleri ve kalabalık etkinlikleri koruma amaçlı yerel güvenlik birimleri bulunuyor.
Ukrayna, Moskova’ya drone saldırısı düzenledi: Uçuşlar durduruldu
2016 yılında yalnızca 20 milyon Avustralya doları (A$) değerlemeyle borsaya açılan DroneShield, 2025 itibarıyla 2,9 milyar Avustralya doları (yaklaşık 1,9 milyar ABD doları) piyasa değerine ulaştı. Böylece Austal’ı geride bırakarak ülkenin en değerli savunma hissesi oldu.
CEO Oleg Vornik, şirketin ilk yıllarda devlet kurumlarını küçük drone’ların bir tehdit olduğuna ikna etmekte zorlandığını belirtti:
“Başlangıçta piyasada bu tür bir ürünün karşılığı yoktu. Küçük dronelar oyuncak olarak görülüyordu.”
Ancak Avrupa’daki artan savunma bütçeleri ve Rusya-Ukrayna savaşı sonrası yükselen güvenlik kaygıları, DroneShield’in küresel ölçekte büyümesini hızlandırdı.













