Kurtulmuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu çalışmaları hakkında, “Komisyonda sivil toplum kuruluşları temsilcileri bir araya geldiler, görüşlerini büyük bir açıklıkla ortaya koydular. Hukuk camiamızın, baroların ve hukukçuların oluşturduğu derneklerin fikirlerini de aldık. Bu konuda siyasi tecrübe sahibi olan isimlerle de istişare ettik. Özellikle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin geçmiş dönem başkanlarının komisyonu ziyaret ederek tecrübelerini paylaşmaları fevkalade anlamlıydı. Ayrıca ekonomi ve iş dünyasıyla ilgili kuruluşların hemen hemen tamamı, akademisyenler, uzmanlar ve sivil toplum temsilcileri komisyona gelerek önerilerini sundular. Kadın, gençlik ve insani yardım kuruluşları da sürece katkıda bulundu” ifadelerini kullandı.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “terörsüz Türkiye” hedefine yönelik yürütülen çalışmalara dair dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
PKK’nın silah bırakması halinde devletin üzerine düşeni yapacağını belirten Kurtulmuş, bunun siyasi bir tercihten ziyade “hayat memat meselesi” olduğunu ifade etti. Örgütün tamamen etkisiz hâle gelmesi durumunda, “münfesih örgüt” tanımını içeren yasal düzenlemelerin gündeme gelebileceğini dile getirdi. Ayrıca İmralı’ya heyet gönderilmesi ve diğer kritik adımların yetkisinin Meclis komisyonunda bulunduğunu aktaran Kurtulmuş, sürecin MGK onayıyla daha hızlı ilerleyebileceğine işaret etti.
TBMM Genel Kurulu’na sunacağınız çerçeveye ilişkin biraz daha ayrıntı vermeniz mümkün olur mu? Bu çerçeve içerisinde öngörülen yasal ve anayasal adımlar içerisinde münfesih örgüte yönelik bir geçici af öngörülüyor mu?
“Komisyon adına bir şey söylemem, baştan beri buna çok dikkat ettim. Yani şahsi fikirlerim olabilir ama sonuçta komisyon, hele hele böyle bir konuda 5’te 3 çoğunlukla bir yönelim içerisinde olursa o da bizim için baş göz üstünedir. Buradaki durum şu. Zaten şu andaki mevcut yasal düzenlemeler içerisinde herhangi bir örgüt elemanının pişmanlık duyması çerçevesinde bundan nasıl yararlanacağı belli. Ama yeni bir durumla karşı karşıya kalıyoruz.
Bir örgüt diyor ki ben kendimi feshediyorum. Hakikaten feshetti mi, etmedi mi, onun için bunun tespit ve tescillinin devletin güvenlik birimleri tarafından yapılması ve bu kararın alınması lazım. O çerçevede yeni bir durum ortaya çıkabilir, yani münfesih bir örgütle ilgili bir çerçeve olabilir, birkaç konuyu, farklı konuları içeren yasal düzenlemeler olabilir. Ama bunun ne olacağı ne şekilde olması gerektiği konusunda sadece şahsi fikirlerimi söyleyebilirim, komisyonu asla yönlendirmek istemem.”















