TİP Ankara İl Örgütü, bugün Mamak Belediyesi önünde bir eylem ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Eylemde, “Katliama sessiz kalmayacağız”, “Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin”, “Hayavana, insana, yeryüzüne özgürlük”, “AYM yasayı iptal et” sloganları atıldı. TİP Ankara İl Başkanı Fırat Çoban, şunları kaydetti:
“Bugün TİP olarak ve bu memleketin vicdan sahibi, haysiyet sahibi, herhangi bir partiye, siyasete mensup olmayan vicdanlı, haysiyetli yurttaşları olarak Mamak Belediyesi önündeyiz. Biz geçtiğimiz yaz aylarından bu yana, artık sokaklarında güvenle dolaşılmayan; kadınların, çocukların, gençlerin, hayvanların, canlıların kendini güvende hissetmediği bu memlekette, her şeyden evvel bu memleketin haysiyet sahibi, vicdan sahibi insanlarının kendi kaderlerini, kendi ellerine alması gerektiğini savunuyoruz. Bu ülkenin kadınlarının, gençlerinin, canlarının, hayvanlarının yaşam hakkını yalnızca iktidara karşı değil, muhalefetmiş gibi yapan ama kendi sorumluluk sahasındaki barınaklarda cinayetler işleyenlere karşı da savunmaya çalışıyoruz.”
Basın açıklamasını TİP adına Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi Başkanı Avukat Tuğba Gürsoy yaptı. Gürsoy, “Veli Gündüz Şahin, konuşmalarında hayvan bakımevinin gerçekten düzgün işletileceğini, bundan önce AKP dönemi zamanında belediyenin olan bütün olumsuzlukları ortadan kaldırılacağını, kendisinin hayvansever olduğunu söyleyerek bize açık açık yalan söyledi. Aradan geçen dokuz ay süresince Mamak’ta yaşayan gönüllüler tarafından sürekli tarafımıza ihbarlar geldi. Mamak Belediyesi’nin sözde bakımevinde çok korkunç olayların yaşandığına dair ciddi iddialar öne sürüldü. Ve biz de bunun için dün rutin bir ziyaret gerçekleştirdik” dedi. Gürsoy, şunları kaydetti:
“Bu barınağın bir ziyaret saati var. Bu ziyaret saatinde orada olduk. Girebildiğiniz yerler var, giremediğiniz yerler var. Bir kamu kurumunda giremediğiniz herhangi yer olabilir mi? Biz orada olduğumuzda, AKP döneminde olduğu gibi çadır alanlarını, yoğun bakım olarak iddia ettikleri çöplük alanları göstermek istemediler. Personelin boşluğundan faydalandık ve girdik. Tecrit odaları var, hücre odaları var bu barınakta. Herkes gitsin, görsün orayı. İki-üç metrekarelik alanlar, odalar içerisinde; yanları, sağı, solu, üstü, her yeri kapalı; ışık almayan, hava almayan yerlere dörder-beşer köpeği koymuşlar. Hayvanların önlerine yemek, su vermemişler günlerce. Hayvanlar bir deri bir kemik kalmış. Sen bizim vergilerimizle orada oturuyorsun. Bizim vergilerimizle o hayvanlara bakmak zorundasın. İşçiler hayvanların öldüğünü bile görmemiş. Tecrit odalarına günlerce girmemişler. O kapıların hepsini biz açtık. Kapıları açtığımızda birbirini yemiş hayvanlar gördük. Yarım beden kalmış köpekler gördük. Yazıktır, günahtır. Gerçekten bu barınakların gönüllülere kapıların açılması şart. Oralarda çalışan personeller maalesef o işleri yapmak istemiyorlar. Hayvanla teması olmayan, hayvan sevgisi olmayan, hayvanla çalışmak istemeyen insanları oralara oturttuğunuzda insanlar iş yapmıyorlar. Yavru köpekleri tıkıştırdıkları küçücük alanlar, aylardır temizlenmemiş. Hayvanlar dışkılarının, idrarlarının içinde; önlerinde bir lokma kuru ekmek bile olmaksızın oralarda ölüme terk edilmiş.”
“O anları yaşadık ve bizim elimizden vücutlarının yarısı parçalanmış köpekleri alıp delilleri karartmaya çalıştılar. Polis çağırdığımız halde bizi o ölü köpeklerin başında beklemeye zorladılar. Çünkü oradan ayrıldığımız anda onların hepsini oradan yok edeceklerdi, biliyorduk. Polisi, jandarmayı çağırdık. Doğa Koruma Milli Parklar bunların denetlemelerini gerçekleştirmediği için bu olaylar yaşanıyor. Daha sonra hiçbir yetkili özür açıklaması yapmadı. Güya bir belediye başkanı yardımcısı kadın barınağa geldi. Özür bile dilemeden ‘Ne var canım? Bunlar olağan şeyler. Burada hayvan bakılıyor. Hayvanların olduğu yerde bunlar olur’ dedi.”
“Bizim vergilerimizle maaş alanların, bizim vergilerimizle o koltukta oturan belediye başkanının bunu yapmaya hakkı yok. O yüzden o belediye barınağı düzene kadar, yasal süreç tamamlanana kadar ve artık hala hiçbir istifa gelmediği gibi, hiç kimse de henüz görevden alınmış değil; görev kadroları değiştirilene ve o barınak gönüllülerin kontrolüne bırakana kadar direnişimizi de mücadelemizi de sürdüreceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.”
Yorumlar kapalı.