İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nce, Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde görülen duruşmada, avukatların beyanlarının alınmasına başlandı.
Savcının mütalaasına ilişkin savunmaların alındığı oturumda, İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Tunç Soyer savunma yaptı.
Soyer, ilk savunmasında eksik kaldığını düşündüğünü bazı noktalara dikkat çekmek istediğini belirttiği savunmasında şunları söyledi:
“Belediyenin 13 şirketi var. Bu şirketler, belediye mevzuatına tabi olmadan daha hızlı hizmet üreten şirketlerdir. İZBETON ve İZENERJİ şirketlerinin arkasında ise çok güçlü bir yapı vardır. Yönetim kurulları temsilidir. İZBETON, belediyenin en asli işlerinden birini yapar. Yönetim Kurulu üyeleri de sanat yönetmeni ya da başhekim gibi çalışanlardan oluşur. Yönetim kurulu üyeleri en başarılı bürokratlar arasından seçilir.
İZBETON yönetim kurulu 30 Mart kararına bana güvenerek geçmiş tarihli karara imza atmışlardır. Bütün sorumluluk benimdir. Herhangi bir suç söz konusu değildir.
Kooperatif yöneticilerinin hepsi itibar kaybından şikayetçi. Alt taşeronlar ne kadar zarara maruz kaldıklarını anlattılar. Belediye çalışanları da dolandırıcılıkla suçlanıyorlar. Ortada ne haksız kazanç var ne de haksız kazanç sağlayan. Apaçıktır ki ortadaki mağduriyetler inşaatların durdurulmasıyla oldu. Mecliste iktidar ve muhalefet üyeleri olarak çok tartıştık. Şu anda en muhalifler bile sürecin buraya gelmesinden ötürü rahatsız.
Protokolün yenilenmesi için 1,5 yıl süre verildi. Apaçık ortadadır ki inşaatlar durmasa, bu inşaatlar bitmişti. Bir sanık, ‘çatışma arasında kaldık’ dedi. Haklılık payı var. ”
Davaya kooperatifler adına müdahil olan avukat Nilgün Dağgeçen’in kendisine yönelik ‘yalan’ sözlerine de yanıt veren Soyer, “Üç gündür konuyla ilgili her şey söylendi. Bunlardan biri çok iç acıtıcıydı. Avukat Nilgün Hanım, ‘Yalanlarla buraya gelindi’ dedi. Ben hayatım boyunca yalan söylemedim. Bu sözü kendisine iade ediyorum” dedi.















