Bu artışın temel nedeni ise önlenemeyen kuraklık. İklim uzmanlarının yayınladığı bir araştırmaya göre, Batı Asya’daki kuraklık otlakları ve meraları olumsuz etkiliyor ve bu durum süt ve et ürünlerinde fiyat artışlarına yol açacak.
Haber Global’den Ertan Altan’ın haberine göre, “Gelecekteki Kuraklık Riski ve Avrasya Meralarında Hayvancılığın Adaptasyonu” adlı araştırma erişime açıldı. Bu çalışmada, Avrasya bölgesi için 2031-2060 ve 2071-2100 yıllarını kapsayan tahminler inceleniyor.
Araştırmaya Türkiye’nin yanı sıra Çin, Japonya, Moğolistan, Almanya ve Fransa’dan iklim bilimciler katıldı. Araştırmada geleceğe yönelik kötümser senaryolar, “Avrasya meralarında kuraklık riski ve kırılganlığın büyüklük ve alan olarak artacağı, orta ve yüksek ısınma senaryolarında 2071-2100’de 2031-2060’a göre daha büyük artışlar olacağı öngörülüyor. Batı Asya’da riskin artması, daha uzun ve yoğun kuraklıklardan ve kırılganlıktan kaynaklanırken, Orta ve Doğu Asya’daki yüksek risk esas olarak artan kırılganlıkla ilişkilidir. Bu da kırılganlığın arttığı yerlerde genel riskin daha yüksek olduğunu gösterir. Bu bulgular, gelecekteki kuraklıkların hayvan yemi kıtlığını artırarak hayvancılığı olumsuz etkileyeceğini gösteriyor” şeklinde özetlendi.
Araştırmada, Asya’da tehlikenin yoğunlaştığı bölgeler de ele alındı. Türkiye’nin doğusu, Kuzey İran, Doğu Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Güneybatı Moğolistan, “kuraklığa yatkın bölgeler” olarak ifade edildi ve “İklim değişikliğinin tetiklediği su krizleri en önemli tehdit olacaktır. Bu nedenle su kaynaklarının korunması, modern su tasarrufu tekniklerinin yaygın olarak kullanılması ve kuraklığa dayanıklı türlerin geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır” bilgileri verildi.
Araştırmanın sonuç bölümünde ise şunlar ifade edildi:
“İklim veya çevre göçü nedeniyle hayvancılıkla uğraşanların sayısı yıldan yıla azalarak hayvancılığın gelecekteki sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Bulgular, bölgedeki farklı ülkelerin ekolojik ve sosyoekonomik bağlamlarına uyarlanması gereken mera yönetimi için pratik çıkarımlara sahiptir. Geleneksel ekolojik bilgi, kuraklık riskine uyum sağlamak için desteklenebilir ve yönetim iyileştirmeleri, sosyal dönüşümler, kapasite geliştirme ve çok paydaşlı politika reformlarını içeren daha geniş bir uyum önlemleri dizisine yerleştirilebilir.”
Bu arada, Türkiye’deki et fiyatlarındaki dalgalanma devam ediyor. Üreticiler ve kasaplar, sürekli artan fiyatlar için artan maliyetleri ve hayvan varlığındaki azalmalara dikkat çekerken, Türkiye’nin büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığındaki düşüş de alarm veriyor. Son olarak, kırmızı et fiyatındaki zamlardan sonra yurtdışından üç yük gemisiyle büyükbaş damızlık hayvan getirildiği öğrenildi.
Yorumlar kapalı.