Eğirdir Gölü’nün 2 kesimini birbirine bağlayan ‘Kemer Boğazı’nın en derin noktasında taban kotunun 912,4 metre olduğu, su seviyesi düşüşünün devam etmesi halinde gölün fiziksel olarak ikiye ayrılmasının mümkün olacağı uyarısı yapıldı.
Acil önlem alınması gerektiğini belirten Prof. Dr. Celalettin Şimşek, “Bölgede iklimsel değişikliğin etkisini görüyoruz. Yağışların uzun zaman içerisinde azaldığını, sıcaklığının arttığını görüyoruz. Sıcaklığın artması göl yüzeyindeki çok miktarda suyun buharlaşacağı anlamına geliyor. Yaptığımız çalışmalarda; göl üzerine yağışın düştüğü miktarının yaklaşık 1,5 katı kadar buharlaşma meydana geliyor. Bu, çok büyük miktarda bir buharlaşma demek. Ayrıca bölgede çok sayıda kuyu var. Dolayısıyla gölü besleyen yer altı suyunun da seviyesi düşmüş durumda” dedi.
Göldeki su seviyesinin giderek azaldığını ifade eden Şimşek “İçme suyu ihtiyacı gittikçe artıyor. Göl, bölge için tek kaynak diyebiliriz. Bölgenin içme ve sulama suyu buradan karşılanıyor. Dolayısıyla yağışların ve kar kalınlığının azalması nedeniyle göle gelen su miktarı çok azaldı. Ancak çekim çok fazla. Dolayısıyla seviye gittikçe azalıyor. Göle giren 400 milyon metreküplük yağış miktarı varken, 480 milyon metreküplük buharlaşma var” diyerek uyardı.
Prof. Dr. Mustafa Doğan ise Kemer Boğazı’na dikkat çekerek, göldeki büyük tehlikeyi şöyle açıkladı: Gölün fiziki yapısı kuzeyden güneye doğru uzanıyor. Kuzey tarafı Hoyran, güney tarafı Eğirdir olarak adlandırılıyor. Ortada dar bir boğazda birleşiyor. Bu boğazın adı, Kemer Boğazı. Bu boğazdaki su derinliği, su seviyesinin azalmasıyla beraber düşüyor. Çekilme devam ederse 1,5-2 sene içinde göl, fiziki olarak ikiye ayrılacak. Bu da çok tehlikeli.
Yorumlar kapalı.