Kazılar, Oluz Höyük’ün dini bir merkez olarak kullanıldığını ortaya koydu. Prof. Dr. Şevket Dönmez, kazılarda buldukları verilerin, bu höyüğün sadece yerleşim yeri olarak değil, aynı zamanda çok sayıda medeniyetin inanç ritüellerine ev sahipliği yapan bir alan olarak değerlendirildiğini belirtiyor. “Oluz Höyük, dini bir merkez olarak kullanılmış. Hititler’den Frigler’e ve Persler’e kadar pek çok medeniyetin izleri burada,” diyen Dönmez, bu höyüğün tarihsel olarak önemli bir dini merkez işlevi gördüğünü vurguladı.
Kazılarla gün yüzüne çıkarılan bu dini alanlar, bölgenin tarihine ışık tutuyor. Oluz Höyük, Persler döneminde ateş kültü ile birlikte dini çeşitliliğin merkezlerinden biri haline gelirken, Frigler döneminde de büyük bir ana tanrıça kutsal alanı olarak kullanılmıştı. Bu keşif, bölgedeki inançların zamanla nasıl şekillendiğine dair önemli bilgiler sunuyor.
Kazıların, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında devam ettiğini belirten Prof. Dr. Dönmez, Oluz Höyük’ün hem tarihsel hem de kültürel anlamda çok değerli olduğunu ifade etti. Geçmişten günümüze uzanan bu miras, özellikle bölge turizmi için büyük bir potansiyele sahip. Dönmez, kazıların bitmesinin ardından Oluz Höyük’ün, hem Amasya kültürüne hem de turizmine katkı sağlamaya devam edeceğini söyledi.
Kazılarda bulunan ve 2 bin 500 yıl öncesine tarihlenen Pers Yolu, Anadolu’da tek ve eşsiz bir bulgu olarak dikkat çekiyor. Bu yol, Persler dönemine ait önemli bir ulaşım hattı olarak kabul ediliyor. Prof. Dr. Dönmez, bu bulgu üzerinde de konservasyon çalışmaları yapmayı planladıklarını belirtti. Oluz Höyük’te bulunan kutsal alanları ve bu yolu ayağa kaldırarak, Amasya’yı kültürel bir cazibe merkezi haline getirmeyi hedefliyorlar.
Yorumlar kapalı.