1. Haberler
  2. Ankara
  3. Gündem
  4. Ülkeyi Bekleyen En Büyük Tehlike Açıklandı!

Ülkeyi Bekleyen En Büyük Tehlike Açıklandı!

featured

Bayraktaroğlu, altın fiyatlarının yükselmesiyle silah sektörünün devasa karlar elde edeceğini öngörüyor; zira altın, var olduğu günden bu yana savaş dönemlerinde değer kazanmış ve talep görmüş bir metal. Bu talebin artması, aynı zamanda silah satışlarının da yükseleceği anlamına geliyor. Konuşmasında Kırım Savaşı’nı örnek veren Bayraktaroğlu, İngiltere’nin Osmanlı’ya olağanüstü borç vererek, ardından silah satarak ve nihayetinde Rusya ile savaşa teşvik ederek parayı geri aldığını ve Osmanlı’yı yıkıma götüren o berbat savaşa sürüklediğini belirtiyor. Bu nedenle, altın spekülatörlerinin dünya ekonomisini etkileyecek savaşları çok yakından takip ettiğini vurguluyor. Hatta Rusya-Ukrayna savaşını barıştırmaya çalışan Trump’ın bir an için altın fiyatlarını düşürme çabası olarak değerlendirilebileceğini de iddia ediyor; kendi ifadesiyle “altın fiyatları birden sapır sapır döküldü” diyor. Ancak, İsrail’in İran’a saldırmasıyla altın fiyatları yeniden yükselişe geçti.

Savaşların Gizli Nedenleri ve Türkiye’ye Verilen Mesajlar

Memduh Bayraktaroğlu’nun analizlerine göre, dünyada hiçbir savaş din uğruna gerçekleşmemiştir; asıl sebep her zaman toprak ya da ekonomik çıkarlar olmuştur. Vietnam Savaşı’nı, Amerika ve Rusya’nın yeni ürettikleri silahları test etmek ve dünyaya satmak için düzenlenmiş bir “tatbikat” olarak niteliyor. Hatta Kennedy’nin öldürülmesinin temel sebeplerinden birinin, Vietnam’da savaşa razı olmaması olduğunu ileri sürüyor ve savaşı Nixon döneminde başlayan değil, Kennedy öldürüldükten sonra Johnson’ın devam ettirdiğini hatırlatıyor. Nixon’ın Bretton Woods anlaşmasından çıkarak daha fazla para basmasının, Vietnam Savaşı’nın finansmanında önemli rol oynadığını belirtiyor. Günümüzde de savaşların çok büyük ihtimalle altın ve petrol fiyatlarını yükseltmek için çıkarıldığını dile getiriyor. Bayraktaroğlu, İran’ın Katar’daki ABD üssünü vurmasını ise “pişmiş aşa katmak” olarak yorumluyor. Ona göre İran, bu eylemiyle Amerika’ya “Eğer beni bir daha vurursan, buradaki bütün işlerini ve dostlarını vururum” mesajını veriyor; tıpkı Hamas’ın İsrail’i vurarak yaptığı “harakiri” gibi. İran ve İsrail’in “din devleti” olduklarını, İsrail’in de tıpkı İran gibi bir “terör devleti” yüzünü gösterdiğini iddia ediyor. Bu tür eylemlerin bölgeyi ateşe attığını düşünüyor ve bu noktada Türkiye’nin iç siyasetine de değiniyor. Bayraktaroğlu, Fatih Altaylı’nın tutuklanma gerekçesini Türkiye’de hukukun rafa kaldırıldığının en bariz örneği olarak sunuyor. Türk Ceza Kanunu’nun 310. maddesinin cumhurbaşkanına suikast veya fiili saldırıyı tanımladığını, ancak Altaylı’nın konuşmalarında fiili şiddet, tehdit veya hakaret olmadığını vurguluyor. Bu tutuklamanın, hükümetin muhalif medyaya ve YouTuber’lara “Bizi eleştirmeyin; hakaret etmeseniz, tehdit etmeseniz bile kılıfına uydurur, sizi de içeri atarız” mesajı olduğunu söylüyor. Bayraktaroğlu, bu durumu ağır bir hata olarak değerlendiriyor ve halkın gerçekleri görmesini bekliyor. Daha detaylı haberler ve analizler için https://www.avazturk.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Türkiye’nin Ekonomik Çıkmazı ve Toplumsal Çürümüşlük

Memduh Bayraktaroğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in faiz politikalarını eleştiriyor, ancak bu eleştirinin faizlerin düşürülmesi anlamına gelmediğini, yüksek faizin ekonomi yönetiminin başarısızlığının bir sonucu olduğunu belirtiyor. Şimşek’in temel görevinin ödemeler dengesini korumak, yani ülkeye para bulmak olduğunu, enflasyonla mücadele gibi bir hedefi olmadığını iddia ediyor. Bankaların, 5 trilyon liralık birikmiş vatandaş borcundan yılda en az 2.5 trilyon lira faiz geliri elde ettiğini, bunun Merkez Bankası’nın para basmasından bile daha tehlikeli olduğunu dile getiriyor. Kendi ifadesiyle, bu gerçekleri 30 yıldır anlattığını ancak anlatamadığını, çünkü ya kendisinin yeteneksiz olduğunu ya da anlatanlardan kaybedecekleri için birilerinin tam tersini yaptığını ifade ediyor.

Bayraktaroğlu, toplumsal dokudaki çürümüşlüğe de dikkat çekiyor. Popüler televizyon kanallarında özel hayatların ve skandalların (Nihal Candan’ın ölümü, Dilan Polat’ın tahliyesi gibi) reyting uğruna istismar edilmesini eleştiriyor. Türkiye’de orta direğin yok olduğunu, en eğitimli insanların bile ekonomik olarak alt sınıflara düştüğünü, bir yanda olağanüstü zenginlerin, diğer yanda yoksulluğun çilesini çeken milyonların olduğunu belirtiyor. Ülkede liyakatin değil, “dayı” ilişkilerinin geçerli olduğunu, siyasilerle yakınlık kurarak zengin olan Acun Ilıcalı gibi isimlerin bunun örneği olduğunu söylüyor. “Bir ülke bu uçurumu daha fazla taşıyamaz” diyerek gelir adaletsizliğinin felaketlere yol açabileceği konusunda uyarıyor.

Açlığın Yükselen Çığlığı ve İsyankâr Tarih

Memduh Bayraktaroğlu, pazar yerlerinde çürük çarık domates peşinde koşan, çocuklarına simit veya kitap alamayan milyonlarca insan olduğunu acı bir şekilde dile getiriyor. Hatta hammallık yapan bir babanın evladının geleceği için duyduğu kaygıyı, okutamama korkusunu aktarıyor ve bu durumun vatandaşların içinde bulunduğu çaresizliği gözler önüne serdiğini belirtiyor. Bu durumun, hükümetlere yönelik bir tehdit olmadığını, ancak “herkes aklını başına alsın” uyarısı olduğunu vurguluyor. Fransız ve Rus ihtilallerini örnek göstererek, aydınlar tarafından planlanan bu devrimlerin, aç ve sefil yoksullar tarafından gerçekleştirildiğini hatırlatıyor. Özellikle açlığın, insanları en tehlikeli eylemlere sürükleyebilecek kadar kötü bir şey olduğunu, kimsenin insanları açlıkla sınamaması gerektiğini ifade ediyor. Mevcut ekonomik şartlarda bir ülkenin demokrasi ile yönetilmesinin çok zor olduğunu iddia ediyor.

Çözüm Yolları ve Geleceğe Dair Umut

Bayraktaroğlu, 30 sene önce önerdiği ekonomi politikalarının uygulansaydı Türkiye’nin bugün kişi başına en az 30.000 dolar milli gelire sahip, 2.5 trilyon dolarlık yıllık gayrisafi milli hasılası olan bir ülke haline geleceğini iddia ediyor. Keynes’in 1932 modelini yeniden uygulamak gerektiğini, özel sektör eliyle tam istihdam seviyesine ulaşmanın elzem olduğunu belirtiyor. Kendisinin Tansu Çiller’e danışmanlık yapmadan önce bile yanlış ekonomi politikaları yüzünden gazetelerden kovulduğunu, ancak hiçbir zaman iktisadi görüşlerinden taviz vermediğini dile getiriyor. Çözüm olarak “ithal ikamesi” modelini ve Merkez Bankası’nın “kontrollü kredi” ile para yaratmasını öneriyor. Merkez Bankası’nın dijital olarak para yaratarak, Türkiye’nin en güçlü özel sektör kuruluşlarına sıfır faizle, 3 yıl ödemesiz ve 10 yıl vadeli kredi vermesini, tek şartının ise ithal ikamesi yapacak projeler olmasını istiyor. Bu kredilerin bağımsız bir kuruluş tarafından denetlenmesini de şart koşuyor. Çin’in benzer bir modelle dünyanın en zengin ikinci ülkesi haline geldiğini örnek veriyor.

Bayraktaroğlu, mevcut siyasetçilerin seçim kaybetmeyi göze alarak bu önerileri derhal uygulamaya başlaması gerektiğini savunuyor; aksi takdirde Türkiye ekonomisinin kurtulamayacağını belirtiyor. İstanbul’daki Göztepe Parkı’nın olağanüstü güzelliğini örnek göstererek, Ekrem İmamoğlu’nun belediye başkanlığında gösterdiği başarıyı takdir ediyor ve böyle bir muhalefet iktidarının gelebileceği umudunu taşıdığını dile getiriyor. Ancak en güçlü cumhurbaşkanı adayının hapse atılmasının bu umudu zedelediğini, hukukun askıya alındığını vurguluyor. Ülkedeki insanların eğitimsizliğinin, yöneticilerin halkı kandırmasını kolaylaştırdığını ancak bunun geri kalmışlığa yol açtığını ifade ediyor. Demokrasi ve hukuk olmadan, özgürlük olmadan ilerlemenin mümkün olmadığını söylüyor. Kendi maddi durumunun iyi olmasına rağmen, 86 milyonluk nüfusun büyük çoğunluğunun çektiği sıkıntıların içini yaktığını dile getiriyor.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Ülkeyi Bekleyen En Büyük Tehlike Açıklandı!
Yorum Yap

You Can Subscribe To Our Newsletter Completely Free

Don't miss the opportunity to be informed about new news and start your free e-mail subscription now.

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Ankara Gündem Son Dakika Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Sosyal Medyada Biz
KAI ile Haber Hakkında Sohbet