Diyarbakır Surları ile Dicle Nehri arasında uzanan Hevsel Bahçeleri, sekiz bin yıllık kesintisiz bir tarım geçmişine sahip olmasıyla dünya mirası listesinde kendine yer bulmuştur. UNESCO tarafından korunan bu alan, tarihi Diyarbakır Kalesi’nin hemen altında yer alması nedeniyle hem kültürel hem de ekolojik açıdan büyük önem taşıyor. Bahçeler, sadece bölge halkının gıda ihtiyacını karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda zengin biyoçeşitliliği ile de dikkat çekiyor.
Hevsel Bahçeleri’nde oluşan bu olağanüstü sis manzarası, rastgele bir doğa olayı değil, bölgenin coğrafyasına özgü vadi tipi bir meteorolojik durumdur. Gece boyunca hızla soğuyan vadideki hava, Dicle Nehri’nin yüzeyinden yükselen buhar ve nemle birleşiyor. Havanın çiy noktasına ulaşmasıyla su buharı yoğunlaşıyor ve Dicle Vadisi boyunca hareket eden yoğun bir sis tabakası meydana geliyor. Gün doğumuyla birlikte bu sis, bahçeleri ve tarihi surları adeta yumuşak, beyaz bir bulut denizi gibi sararak bölgeye mistik ve eşsiz bir estetik katıyor.
Ekim-Kasım aylarında zirveye ulaşan bu yoğun sisli manzaralar, özellikle doğa ve manzara fotoğrafçılarının ilgisini çekiyor. Sis, bahçelerin çizgilerini yumuşatarak ve surların dramatik yapısını vurgulayarak sanatsal değeri yüksek kareler yakalama fırsatı sunuyor. Hevsel, bu karakteristik sisli görüntüsüyle sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da en iyi fotoğrafçılık noktalarından biri olarak ün kazanıyor.
















