Sosyal medya kullanıcıları, söz konusu ilanın bu kadar spesifik bir şart içermesini eleştirdi. Pek çok kullanıcı, “Bir kadroya alınacak kişinin ismini yazmadıkları kalmış.” yorumlarıyla tepkilerini dile getirdi. Türkiye’de özellikle akademik çevrede adrese teslim kadro ilanlarının yaygın olduğuna dikkat çekilirken bu tür uygulamaların akademik adaleti zedelediği savunuldu.
Türkiye’de akademik ilanlarda sıkça görülen bu tür özel şartlar, genellikle kadronun belirli bir kişiye yönelik hazırlandığı algısını güçlendiriyor. Bu durumun liyakati gölgede bıraktığı ve bilimsel üretkenliği olumsuz etkilediği eleştirileri ise oldukça yaygın.
Selçuk Üniversitesi’nden kadro şartı: Mutluluğun formülünü bulmuş olmak
Daha önce de benzer nitelikte ilanlar kamuoyunun tepkisini çekmiş ve “adrese teslim kadro” tartışmalarını alevlendirmişti.
Akademisyenler ve öğrenciler, bu tür ilanların genç bilim insanlarının önünü tıkadığı ve akademik dünyada fırsat eşitliğini ortadan kaldırdığı görüşünde birleşiyor. İlanda yer alan spesifik koşulların yalnızca belirli bir kişiye uygun olabilecek şekilde hazırlandığını düşünen çevreler, bu uygulamanın bilimsel rekabeti ve ilerlemeyi baltaladığını savunuyor.
Akademik kadro ilanlarında daha şeffaf ve liyakat esaslı bir sistemin benimsenmesi gerektiği vurgulanırken sosyal medyada Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) ve ilgili üniversitelere, bu tür ilanlara son verilmesi için düzenlemeler yapılması çağrısında bulunuldu.
Yorumlar kapalı.