Yaşadıklarını anlatan Ayşe K., “Ben orada birçok bebeği gördüm. Hiçbir şekilde ilgilenmiyorlardı, hemşireler oturmuş telefon ile oynuyordu ama çocuklar orada ağlıyordu. Bir tanesi morarırcasına ağlıyordu ve neredeyse kuvözden çocuk taşacaktı ağlamaktan, debelenmekten” şeklinde konuştu.
Öfkeli anne, çocuğunun ciğerine süt kaçırıldığını ve kendisine günlerce gösterilmediğini şu sözlerle anlattı:
“Pandemi sürecinde doğdu Eymen. 29 haftalıktı, plasentadan ayrılmıştı çok acil bir hastaydım. 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aradık biz, ambulans geldi. Bizi hastaneye götürdüler. İki tane çok donanımlı hastane vardı yanımızda, bize çok yakındı. O iki hastaneyi es geçerek, bizi direkt Özel Reyap Hastanesi’ne getirdiler. Orada apar topar zaten ameliyata alındım. Çocuk yoğun bakıma alınmış. Bana doğumu yaptıran doktor geldi, benimle görüştü. Çocuğun ağladığını, sesini duyduğunu, yoğun bakıma alındığını söyledi. Çocuk iyi olacak, toparlanacak, korkulacak bir şey yok çünkü oksijen gitti diyerek beni teskin etti.
Çocuğu, entübe ettiklerini ve uzun bir süre yoğun bakımda kalacağını söyledi. İki gün sonra ben gittim doktorla görüşmeye, çocuğu görmek istediğimi söyledim. ‘Çocuğu gösteremeyeceklerini’ söylediler bana. Çocuğu görmem gerektiğini söyledim çünkü annesiyim ve çocuğumu görmek istiyorum diye ısrar ettim. Fotoğraf istedim, en azından çocuğumun neye benzediğini görmek istediğimi, çocuğumu görmek istiyorum hakkım bu benim diye… Ertesi gün fotoğraf vereceklerini söylediler, bana ertesi gün yoğun bakımda çekilmiş bir fotoğrafı verildi.
Çocuk ile ilgili hiçbir bilgi alamadık. Bizi her aradığında tedavinin devam ettiğini ve şu an gelişen bir durum olmadığını söyledi. Çocuk yoğun bakımda hiçbir komplikasyon geçirmedi ve 57 gün entübe kaldı. Fırat Sarı bizi hastaneye çağırdı apar topar. Bize söylediği şey ‘Hemşire Yeşim, Eymen’i beslerken ciğerine süt kaçırmış, bebek aspire edilmiş ve sevk etmek istiyorum’…
Çok telaşlıydı. Bir an önce çocuğu göndermek istiyordu. Ben şaşırdım, neden bizi sevk etmek istiyorsunuz… ‘Hemşire hatası olduğunu ve hemşireye kızdığını’ söyledi bana. Aspire ne demekti onu bile bilmiyorum. Çocuk orada ne yaşadı? Çocuk orada oksijensiz kaldı. O süre zarfında şu an artık öğrendim, anlıyorum ne olduğunu. Çocuğun ciğerinden tekrar aspire yöntemiyle geri çekmişler mamayı, sütü her neyse. Ben Eymen Ali’yi, çıkmasına yakın süre zarfında ısrarlarıma, yoğun baskılarıma dayanamayarak çağırmaya başladılar. 4’üncü ayın sonuydu, artık taburculuk süresi gelmişti ve içeriye almaya başladılar beni.”
Yorumlar kapalı.